Logo

5. Hukuk Dairesi2024/4876 E. 2025/931 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili ile yol olarak terkinine ilişkin davada, belirlenen bedelin ve hükmedilen vekâlet ücretinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar gözetilerek hesaplanan kamulaştırma bedelinin tespitinde ve davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2137 Esas, 2024/287 Karar

DAVA TARİHİ : 22.06.2021

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ :... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/524 Esas, 2022/263 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Van ili,... ilçesi, ... Mahallesi 129 ada 54 parsel sayılı sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini, yol alarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun bilimsel ölçütlere göre hazırlanmış bir rapor olmadığını, %25 değer düşüklüğü hesaplamasının hatalı olduğunu, tarla vasfındaki taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, değer düşüklüğü oranın tespit edilebilmesi için taşınmazın eski ve yeni halinin yüzölçümü, geometrik şekli, imar durumu vs. ... kriterlerin bulunduğu kıyaslama tablosu hazırlanması gerektiğini, vekâlet ücretinin avukatla müvekkili arasında yapılan sözleşmede geçen ücret olmadığını, mahkemece taraf lehine hükmedilen yargılama giderleri kapsamında bir ücret olduğu belirtildiğini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ederek istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı ve yolun geçtiği güzergah dikkate alınarak belirlenen arta kalanda değer düşüklüğü oranında istinaf edenin sıfatına göre usul ve kanuna aykırı bir yön görülmediği, dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmaz arasında vergi değerleri bakımından dava konusu taşınmaz daha değerli olmasına rağmen, dava konusu taşınmazın daha değersiz kabul edilerek vergi değerleri arasında ters orantı olacak şekilde hesaplama yapılarak taşınmazın metrekare bedeli bulunmuş ise de istinaf edenin sıfatına göre kaldırma nedeni yapılmadığı; ancak Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı gereğince hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin bedelin derhal ödenmesi gerektiği ve hükme esas alınan fen raporunun tarihi hatalı yazılmak suretiyle infazda tereddüte neden olunması hatalı görüldüğünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.