"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/191 Esas, 2024/86 Karar
DAVA TARİHİ : 10.04.2018
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... ili, ... 849 ada 130 parsel sayılı taşımaza hissesi oranında malik olduğunu, davalı idarenin, dava konusu taşınmazı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) göre hiçbir işlem yapmadan dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el koyarak gayrimenkulün bir kısmını yola kattığını, bir kısmı üzerine kaldırım yaptığını, müvekkilinin mülkiyet haklarını ve gayrimenkulün işgal edilen kısmı üzerindeki her türlü tasarruf haklarını fiilen ortadan kaldırdığını, çevredeki gayrimenkullerin metrekare birim fiyatının yaklaşık olarak 15.000,00 TL olduğunu, konum itibarıyla taşınmaza ulaşımın kolay olduğunu, davanın açıldığı tarihe kadar davalı idare tarafından bir kamulaştırma girişimi olmadığından, işbu davayı açarak müvekkiline ait fiilen el konulan dava konusu taşınmazın el konulan kısmı için dava tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilerek davalı idareden dava tarihinden itibaren Anayasa'nın 46 ncı maddesi hükmüne göre kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz haddi oranında faizi ile birlikte talep etme zorunluluğunun doğduğunu, belirtilen nedenlerden dolayı davalı idarece fiilen el konulan ... ili, ... 849 ada 130 parsel sayılı taşınmaz için fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkillerinin hissesine isabet eden kısım için 1.462,500 TL bedelin davalı idareden alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parselin tapu kaydından anlaşılacağı üzere idare lehine kayıtlı herhangi bir kamulaştırma şerhinin yer almadığını, söz konusu taşınmazda müvekkil idarenin herhangi bir kamulaştırması veya kamulaştırmasız el atmasının söz konusu olmadığını, yine dava konusu taşınmaz Maliye Hazinesine kayıtlı olmakla, davacıların işbu davayı açma yetkilerinin olmadığını, davanın tapuda malik olarak görünen kimse tarafından açılabileceğini, aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2019 tarihli ve 2018/172 Esas, 2019/339 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2019 tarihli ve 2018/172 Esas, 2019/339 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2019/2631 Esas, 2021/810 Karar sayılı kararıyla arsa niteliğindeki taşınmaza vaki el atmaya ilişkin ... Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek 03.05.2018 tarihinde kesinleşen 2015/256 Esas, 2016/266 Karar sayılı dava dosyasında saklı tutulan tazminat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi hükmedilen bedelin de adil ve hakkaniyete uygun olduğu, önceki dava itibarıyla uzlaşma usulünün sonuç vermediği, kesinleşen davada da eldeki davada ileri sürülen istinaf nedenlerinin bir kısmının ileri sürüldüğü, anılan nedenlerin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.03.2018 tarihli ve 2017/24000 Esas, 2018/4768 Karar sayılı kararıyla kabul görmediği, davacının murisi Ali Sami Topçu'ya usulüne uygun olarak kamulaştırma evrakının tebliğ edildiğinin ve ödeme yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2019/2631 Esas, 2021/810 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, ... ili, ..., ... 849 ada 130 parsel sayılı taşınmazın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca 26.04.1968 tarihli ve 6/9767 sayılı umumi menfaat kararına istinaden kamulaştırılmasına karar verildiği, takdir edilen kamulaştırma bedelinin Merkez Bankası ... Şubesine bloke edildiği; ancak dosya kapsamında tebliğe ve ödemeye ilişkin bir belge bulunmadığı, Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/373 Esas, 1969/326 Karar sayılı kararı ile taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı adına tesciline karar verildiği, Mahkemece önceki kesinleşen davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 7 inci maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete'e yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 nci ve 22 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 3, Geçici 15 inci ve 17 inci maddeleri gereğince değerlendirme yapılması gerektiğinden sair hususlar incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, emsal incelemesinin gerektiği şekilde yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi, Ek Madde 3 üncü, Geçici 15 inci ve Geçici 17 nci maddeleri.
3. Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.