Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5003 E. 2025/1394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kapama bağ niteliğindeki taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesi, bedelin davalıya ödenmesi ve taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/4195 Esas, 2024/524 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/384 Esas, 2023/114 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, .... ilçesi,.....Mahallesi 1672 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına muvafakatinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın 1.639,66 m²lik kısmının taşınmazın bir kenarından geçmediğini, taşınmazın bütünlüğünü bozacak nitelikte olduğunu, arta kalan kısmın tarıma elverişli halinin bozulduğunu, bakiye kısmının kamulaştıran kurum tarafından rayiç değerler içerisinde kamulaştırma alanı içerisine alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile derhal davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, ürün münavebesinin hatalı yapıldığını, giderlerin düşük belirlendiğini, objektif değer artışı ile kapitalizasyon faizi oranının aynı kriterlere dayanılarak belirlendiğini, taşınmazın kuru vasıfta olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazlarının nazara alınmadığını, taşınmazın sulu vasıfta olduğunu, ürün münavebesinin hatalı yapıldığını, verim miktarları ve ürün bedellerinin düşük, masrafların yüksek belirlendiğini, objektif değer artışı oranının daha yüksek olması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı oluştuğunu, faize ilişkin hükmün hatalı olduğunu, yasal ve günün şartlarına uygun bir faiz tahakkuk ettirilmediğini ayrıca istinaf kararında belirlenen ikinci ek bedel için 27.03.2019 tarihinden itibaren de faiz işletilmesi gerekirken bu hususun belirtilmemiş olmasının da büyük eksiklik olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın sulu kapama bağ niteliğinde olduğu kabul edilerek, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre taşınmaza değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi, taşınmazın konumu dikkate alınarak %80 oranında objektif değer artışı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği; ancak dosya içindeki çiftçi kayıt belgesinde dava konusu taşınmazda çekirdeksiz kurutmalık üzüm yetiştirildiği belirlendiği hâlde, Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2022 yılı verilerine göre çekirdekli üzüm verilerinin esas alındığı, taşınmazdan ortalama verim elde edilebileceği değerlendirildiği hâlde, verimin ortalamanın üzerinde kabul edilmesi yerinde görülmediği, bu nedenle Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne ait 2022 yılına ilişkin üzüm (yaş) ürünü maliyet cetveli esas alınarak yeniden hesaplama yapıldığı, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısımların yüz ölçümlerinin önemli ölçüde azalmadığı, geometrik şekillerinin önceye nazaran bozulmadığı ve yola olan sınırlarının ortadan kalkmadığı görülmekle arta kalan kısımlar açısından değer kaybı bedeli hesaplanmaması doğru olup, kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine ve dört ay içerisinde sonuçlandırılmayan davada karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.