Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5012 E. 2025/311 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için davacı tarafından açılan irtifak hakkı bedeli davasında, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin daha önce yaptığı kamulaştırma işleminin geçerliliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davalı idarenin kamulaştırma işlemine ilişkin tüm belgeleri getirmemesi, taşınmazın değerinin belirlenmesinde kullanılan emsal taşınmazların uygunluğunun ve bedel tespitinin doğruluğunun denetlenmemesi, ayrıca taraflar arasında kesinleşmiş bir kamulaştırma olup olmadığının araştırılmaması gibi hususlar nedeniyle eksik inceleme yapıldığını değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/372 Esas, 2024/122 Karar

DAVA TARİHİ : 23.10.2019

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen hüküm

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/249 Esas, 2023/11 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...ili, ..., ..., 4052,4052/B1,4052/B2 ve 4052/B3 parsel (eski 2911 parsel) sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazların kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; ...,... 2 Mahallesi, 2911 (Yeni 4052, 4052/B1, 4052/B3 ve 4052/B4 parseller) (Eski 2861) parsel üzerinden, “154 kV......Enerji Nakil Hattı” geçtiğini, 154 kV......enerji nakil hattının TEK Yönetim Kurulunun 15.04.1977 tarihli ve 25-22 sayılı Kararı ve Kamu Yararı Kararı'nın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 05.07.1977 tarih ve 34510 sayılı yazısı ile onaylanması neticesinde tesis edildiğini, Kıymet takdiri yapılacağını belirten 10 günlük ilanın 16.11.1978 ve 07.12.1978 tarihleri arasında... Köyü Muhtarlığı aracılığıyla yapıldığını, taşınmazın mülkiyeti kamulaştırmayı yaptıkları 1980 tarihinde itirazlı olduğu için, Bakırköy Kıymet Takdir Komisyonunca eski 2861 parsel için tespit edilen bedel, 07.03.1980 tarih ve 68456 sayılı makbuzla Etibank Aksaray şubesine itirazlı olarak yatırıldığını, taşınmaz üzerinde muhtelif tarih ve yevmiyeyle 5.404 m² irtifak hakkı, eski 2861 parsel üzerinde 01.05.1989 tarihli ve 90 yevmiyeyle 8.080 m² irtifak hakkı tesisinin, Küçükçekmece Tapu Sicil Müdürlüğünde yapıldığını, tesisli hakları eski 2861 parselin imar uygulaması sonucu oluşan 2911 parsel sayılı taşınmaz (Yeni 4052 parsel) üzerine 1947 m² olarak 01.03.1989 tarih ve 90 yevmiye numarasıyla taşındığını, kamulaştırmasız el atılan ve üzerinde daimi irtifak tesis edilen alanlar toplamı, taşınmazın değerini en az etkileyecek şekilde enerji nakil hattının etüd çalışmalarının yapılarak projelendirilmesi neticesinde taşınmazın çok az bir kısmını kapsamakta iken talep edilen tazminat taşınmazın gerçek ve rayiç değerinin üzerinde olup talebin bu şekli ile taraflarınca kabul edilemez olduğunu, İdare aleyhine açılan davanın reddini, davanın kabulü halinde kamulaştırılacak alanın, İdareleri adına tesciline ve bu kararın ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karara verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, hükmedilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmanın 1983 yılından önce olması nedeniyle uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, davanın 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, irtifak bedelinin usulüne uygun belirlenmediğini, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, 4052/B3 parsel sayılı taşınmazın "YOL" vasfında olması, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılacak olması nedeniyle dava konusu 4052/B3 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddinin gerektiğini, taşınmaz arsa metrekare birim fiyatının oldukça yüksek belirlendiğini, tapu kaydındaki takyidatların taşınmazın değerine yansıtılması gerektiği hâlde, yerel mahkemece bu hususa ilişkin karar verilmediğini, karardan bir suretin ilgili Tapu Müdürlüğüne gönderilmesi ile fen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmesi gerektiği halde bu hususların mahkeme kararında bulunmadığını, davalı idare aleyhine dava değeri üzerinden harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, harcın maktu olması gerektiğini belirerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu 2911 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 4052 ve 4053 numaralı parsellerin oluştuğu, 2911 parsel sayılı taşınmazda tescilli bulunan 1947 m² lik irtifak hakkının 1243,43 m²sinin 4053 parsel sayılı taşınmazda kaldığı, bu parselin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, ifraz işleminde irtifak hakkının oluşan yeni parsellere ifraz edilmediği, her iki parsele de 1947m² olarak taşındığı, 4052 parsel sayılı taşınmazın tekrar ifraz edildiği ve 4052, 4052/B1, 4052/B2 ve 4052/B3 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 4052 ve 4052/B3 parsel sayılı taşınmazların enerji nakil hattından etkilendiği, enerji nakil hattı 4052 parsel sayılı taşınmazın kuzey ucundan geçtiği bu nedenle değer kaybı oranının üst sınırdan alınmaması gerektiği, diğer parselin büyük bir kısmını kaplayacak şekilde enerji nakil hattının geçtiği anlaşılmakla değer kaybı oranının üst sınırdan kabulünün yerinde olduğu, ancak 4052 ve 4052/B3 parsel sayılı taşınmazların değer kaybı oranının hatalı hesaplandığını belirterek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece uzmanlık gerektiren bir konuda resen hesaplama yapılarak değer düşüklüğü oranının belirlenemeyeceği, değer düşüklüğü oranının hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; uzlaşma şartı yerine getirilmeden dava açıldığını, davaya konu taşınmaz üzerinde 01.05.1989 tarihli ve 90 yevmiye numarası ile irtifak şerhi olduğunu, kamulaştırma işleminin yapıldığını, malikler tarafından rızai ferağ verildiğini, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, davaya konu 4053/B3 parselin tapuda 'yol' vasfında olduğunu, bu parsel yönünden el atma bedeline hükmedilemeyeceğini, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, nispi harca hükmedilmesi doğrudur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davalı idarece davaya konu ..., ..., 2911 parsel (yeni 4052, 4052/B1, 4052/B3, 4052/B4 parsel sayılı taşınmazlar) (eski 2861 sayılı parsel) (daha eski 2517 sayılı parsel) sayılı taşınmazın üzerinden Bölge Müdürlüklerine ait 154 kv'lik......Enerji Nakil Hattı geçtiği, bu hatta ait istimlak bedellerinin 07.03.1980 tarihli ve 68456 sayılı makbuzla Etibank Aksaray Şubesine itirazlı olarak bloke edildiği, eski 2517 parsel üzerinde 5404 m² irtifak hakkı tesis edildiği, bu hatta ait istimlak bedelinin, eski 2861 parsel üzerinde ise 01.05.1989 tarihli ve 90 yevmiye numarası ile 8080 m² irtifak hakkı tescil edilerek kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve imar uygulaması sonucu oluşan yeni 4052 parsel sayılı taşınmaz üzerine 1947 m² olarak 01.03.1989 tarihli ve 90 yevmiye numarası ile taşındığı belirtmiş olup, kamulaştırmaya ilişkin dayanak tüm belgeler ile varsa maliklerin tescile muvafakat ettiklerine ilişkin belgeler ve resmi satış akit tablosu da getirtilip dava konusu taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılarak, kesinleşmiş bir kamulaştırma var ise kamulaştırma krokisi mahallinde yapılacak keşif ile zemine uygulanarak, el atılan kısmının daha önce kamulaştırılan bölüm ile aynı yer olup olmadığı tespit edilerek ve dava konusu eski 2861 (daha eski 2517 parsel) parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 4052 parsel olduğunu gösterir şuyulandırma cetvelleri ile tedavüllü tapu kayıtları da getirtilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.

5. Kabule göre de emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2019 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranı Belediye İmar Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

6. Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; davaya konu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca emsalin, dava konusu taşınmazdan daha fazla değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer biçildiği anlaşılmakla hükme esas alan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.

7. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.