"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/419 Esas, 2024/376 Karar
DAVA TARİHİ : 23.05.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Osmancık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/142 Esas, 2023/58 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çorum ili, Laçin ilçesi, Gökgözler Mahallesi 130 ada 86 ve 91 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını ileri sürerek belirlenecek tazminatın ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, 6830 sayılı İstimlak Kanunu uyarınca usulüne uygun tebligat yapılması ve maliklerinin noterce yapılan tebligattan itibaren 15 günlük süre içerisinde dava açmaması nedeniyle ortada kamulaştırmasız el atma olmadığını, kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla fiili el atmanın tespiti gerektiğini, kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla fili el atma var ise dahi müvekkili olan kurum üzerinden gönderilen kamulaştırma haritaları üzerindeki alan değil sadece el atılan alanın tespiti ile bu alanın bedelinin tespiti gerekmekte olduğunu, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, davanın Mahkemece reddedilmemesi durumunda; karar sonrası tapu uygulamalarında problem yaşanması nedeniyle hesaplanan bedele tapudaki ipotek, haciz gibi takyidatların yansıtılmasını, kamulaştırma bedelinin tespiti ile ... adına tescili ve yol olarak terkinini, her iki durumda da yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atma bedeli ve ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili ile davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazların tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların bedelinin yüksek belirlendiğini, objektif değer artış oranının ve kapitalizasyon faiz oranının çok yüksek hesaplandığını, bilirkişilerce hesaplanan ecrisimil bedelinin tazminat davasının açıldığı tarih olan 23.05.2022 tarihinden el atma tarihine kadar hesaplanması gerektiğinden bahisle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu uygulanmak suretiyle değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde sulu tarım yapılması sebebi ile hükme esas 03.04.2023 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda kapitalizasyon faiz oranının %4 alınmasında münavebe ürünlerinin verim, fiyat ve üretim masraflarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak hesaplanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davaya konu taşınmazların köy yerleşim yerine mesafesiyle ana yola sınır olması dikkate alınarak %70 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle hükmedilen tazminat miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazların arta kalan kısımlarında değer azalışı oluştuğunun kabulü ile değer azalışı bedeline hükmedildiği hâlde, taşınmazların tamamının tapusunun iptaline karar verilmesi hatalı olup bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilerek kararın bozulması gerekir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereğince yapılan değerlendirme sonucunda; İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin
a) İkinci paragrafında yer alan "tamamının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına yol olarak TERKİNİNE, "ifadesinin çıkarılarak, yerine "86/B harfi ile gösterilen mavi renkle taralı 891.50 m²sinin iptali ile davalı idare adına yol olarak TERKİNİNE, kalan 377,24 m²sinin davacı malik adına tesciline" cümlesinin yazılması,
b) Üçüncü paragrafında yer alan "tamamının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına yol olarak TERKİNİNE" ifadesinin çıkarılarak, yerine "91/B harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı 1821,40 m²sinin iptali ile davalı idare adına yol olarak TERKİNİNE, kalan 664,63 m²sinin davacı malik adına tesciline " cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan 3.040,00 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 245,81 TL'nin mahsubu ile kalan 2.794,19 TL temyize başvurma harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.