"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3060 Esas, 2024/356 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/609 Esas, 2022/181 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, .....ilçesi, ............. köyü 274 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı hak sahibine ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, kıymet takdir bedeline ilk karar tarihine, fark bedele ise son karara kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini, verim ve fiyatın yüksek, masrafın ve kapitalizasyon faiz oranının ise düşük alınmak suretiyle bedelin fazla belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, münavebe ürünlerinin hatalı seçildiğini, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;değerlendirmenin 2018 yılına göre yapıldığını, ancak kamulaştırma bedelinin 2022 yılında tahsil edilebildiğini, paranın alım gücünün düştüğünü, taşınmazın köye ve yola yakınlığı gözetilerek objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, bu sayede faizin karşılayamadığı zararın kısmen de olsa karşılanabileceğini, masraflara dahil edilmemesi gereken masraf kalemlerinin dahil edildiğini, yan ürün olarak mısır samanının da münavebeye eklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza o yörede mutat olarak ekilen münavebe ürünleri esas alınıp, kapitalizasyon faiz oranı %4 uygulanarak objektif değer artışını gerektiren bir niteliği bulunmadığı açıklanmak suretiyle metrekaresine 23,24 TL değer biçildiği, taşınmazın vasfına, konum ve niteliklerine, aynı bölgeden intikal eden dava dosyalarına göre bilirkişi kurulunca belirlenen kapitalizasyon faizi ile dava konusu taşınmaz için belirlenen m² birim fiyatının uygun ve resmi verilerle uyumlu olduğu, belirtilen nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, ayrıca, parsel sorgu programı üzerinden yapılan incelemede, objektif değer artışı uygulanan 272 ve 273 parsel sayılı taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın komşu olmadıkları gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmazdan il ve ilçe merkezine gidişte ulaşım sıkıntısı çekildiği, merkezi yerlere mesafesi de gözetilerek taşınmazda objektif değer artışı uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve kanuna, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Bismil İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması doğru olduğu gibi raporda herhangi bir hesap hatası bulunmamaktadır.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2019 tarihli kararı ile derhal ödenmesine karar verilen 674.976,00 TL bedele, dava tarihinden dört ay sonrasından İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde tespit edilen tamamına son karar tarihine kadar faiz istenilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "1.120.555,85" sayısının çıkartılarak, yerine "445.579,85" sayısının yazılması, ayrıca hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde tespit edilen davacı idare tarafından takdir edilen 674.976,00 TL'lik kısma 24.11.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 29.11.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, işletilecek yasal faizin karar ile birlikte davacıdan alınarak hak sahibine tapu kaydındaki hissesi oranında peşin ve nakit olarak ödenmesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacı idareden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.