Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5111 E. 2025/1440 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idarelerce kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli için açılan davada, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza dava tarihindeki değeri üzerinden emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1859 Esas, 2023/2090 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/298 Esas, 2022/103 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 340 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkiline ait taşınmaza davalı idareler tarafından el atıldığını ve davalı idarelerin kamulaştırma işlemleri yapmadıkları gibi müvekkiline kamulaştırma bedeli ödemediklerini, müvekkilinin rızalarını da almadıklarını, bu sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatın şimdilik 10.000,00 TL'sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 18.08.2004 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli...Revizyon ... Planında kısmen Ortaöğretim Tesis Alanı ve kısmen de Konut Alanı olarak ve bu plan doğrultusunda hazırlanan 22.06.2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli...Revizyon Uygulama İmar Planında ise kısmen Ortaöğretim Tesis Alanı, kısmen Bitişik Nizam yapılaşma şartlarında Konut Alanı ve kısmen de imar yolu olarak planlanmış olduğunu, 22.06.2005 tasdik tarihli 1/1000 Ölçekli...Revizyon Uygulama İmar Planı 03.08.2005-05.09.2005 tarihleri arasında Belediyemiz Emlak ve İstimlak Müdürlüğünde 1 ay süreyle askıya çıkarıldığını ve plan askı süresi içerisinde davacı tarafından söz konusu parsele ilişkin müvekkili kuruma yapılan bir itiraz bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle;davaya karşı ilk itirazlarının yetkisizlik, görevsizlik, zamanaşımı, dava şartı yokluğu ve davanın kabule şayan olmadığı itirazı ile davanın bu yönlerden reddini, davacının iddialarının yersiz olduğunu, idarece kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın, alacağını açıkça belirlemesinin mümkün olduğu durumlarda kısmi dava ya da belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı tarafın uzlaşma başvurusu bulunmadığını, taşınmazın bulunduğu ilçenin İstanbul'un merkezi ilçelerinden olmadığını, gelişmeye açık alanlarından olduğunu, imar planından dolayı taşınmaza el atıldığı kabul edilecek olsa dahi, imar planının uygulanmasından müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağını, davacının talep etmiş olduğu miktarın fahiş olduğunu açılan ve haklı bir gerekçeye dayanmayan davanın esas yönünden reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, imar planının uygulanmasından dolayı müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafça idareye kamulaştırma yapılması için müracaat yapılmadan dava açılamayacağını, yürürlükteki mevzuata göre müvekkilin sorumluluğu bulunmadığını, idarelerin bir taşınmaza kamulaştırma işlemi yapmadan ve sahiplenme kastı ile de olsa devamlı suretteki her el koymasının kamulaştırmasız el atma olmadığını, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olması halinde düzenleme ortaklık payı kesilerek kalan miktar için değerlendirme yapılması gerektiği hâlde, bu durumun dikkate alınmadığını,taşınmazın imar planında ''Ortaöğretim'' alanında kaldığından başka türlü kullanılmasının mümkün bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen taşınmaz metrekare değerinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle;22.06.2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli...Revizyon Uygulama İmar Planı 03.08.2005-05.09.2005 tarihleri arasında Belediye Emlak ve İstimlak Müdürlüğünde 1 ay süreyle askıya çıkarıldığını ve plan askı süresi içerisinde davacı tarafından söz konusu parsele ilişkin müvekkili kuruma yapılan bir itiraz bulunmadığını, taşınmaza mülga belediyeler zamanında yol ve tretuar yapıldığını, davacı tarafın davadan önce uzlaşma talebinde bulunmadığını, bu nedenle davanın uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, imar planından müvekkil idarenin bilgisi olmadığı da nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini istediklerini, idarelerin bir taşınmaza kamulaştırma işlemi yapmadan ve sahiplenme kastı ile de olsa devamlı suretteki her el koymasının kamulaştırmasız el atma olmadığını, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olması halinde düzenleme ortaklık payı kesilerek kalan miktar için değerlendirme yapılması gerektiği hâlde, bu durumun dikkate alınmadığını, taşınmazın imar planında ''Ortaöğretim'' alanında kaldığından başka türlü kullanılmasının mümkün bulunmadığını, taşınmaza dava tarihine göre değil, el atma tarihine göre değer biçilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen taşınmaz metrekare değerinin fahiş, yapılan emsal uygulamasının hatalı olduğunu, uygulama imar planında büyük bölümü okul alanında kalan taşınmaz için sadece diğer davalıya husumet yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin sorumlu oldukları kısımlar belirlenerek davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmazda fiilen el atılan kısımlar davalı idarelerin yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin davalı idarelere yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamına göre taşınmaza 1983 yılından sonra el atıldığı ve uzlaşmanın dava şartı olmadığı, taşınmazın imar durumu ve konumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine; ancak kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre; karara esas teşkil eden fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 01.08.2021 tarihli rapor ekinde kroki bulunmaması ve kararın 1 ve 2 no'lu bentlerinde infazda tereddüt teşkil edecek şekilde davalılardan tahsil edilecek tazminat miktarının açıklanmaması nedenleriyle İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınarak 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.