"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/706 Esas, 2023/360 Karar
DAVA TARİHİ : 27.03.2017
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pervari Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/90 Esas, 2020/490 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Pervari ilçesi, Aydın Mahallesi 231 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fıstık ağaçlarının maliki olduğunu, yol yapım çalışması esnasında ağaçların zarar gördüğünü, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatlara el atılması nedeniyle uğranılan zararın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olmadığını, orman vasfıyla Hazineye ait olduğu, bu sebeple muhdesatların da mülkiyetinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur hükmü gereğince Hazineye ait olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ormanların sahipsiz yer olarak nitelendirilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ormanların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine 5177 sayılı Kanun ile eklenen ek fıkrada açıkça ayrık tutulduğu, anılan hükümde sayılan ve farklı bir hukuki statüsü bulunan “sahipsiz yer” kavramının ormanları kapsamadığı, dolayısıyla ormanlar üzerinde, kanunun tarif ettiği biçimde muhdesat oluşturulması ve bedelinin ödenmesi olanağının bulunmadığı, bu suretle özel mülkiyete konu olamayacak yerdeki muhdesata hukuki değer verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediği belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları öncesinde ağaçların dikildiği, kadastro çalışmalarında ve Hazine adına tescili yapılmasından sonra taşınmazda herhangi bir kullanma, ekim, dikim yapılmadığını, dosya içerisindeki bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere zarar gören fıstık ağaçlarının yaşları itibarıyla kadastro çalışmalarından çok önce dikildiğinin sabit olduğunu, benzer dosyalarda muhdesat bedelleri ödendiğini bu nedenle davanın reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, orman niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi "...Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11 inci madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü gerekmektedir.
2. Mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında taşınmazın üzerindeki fıstık ağaçlarının keşif tarihi itibarıyla 15-25 yaşlarında olduğu ve dosyadaki tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu sonucu 14.11.2008 tarihinde orman niteliği ile Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ağaçların dikildiği tarihte devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsiz yerlerden olan ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinde belirtilen orman, mera vb. kamu mallarından sayılmayan taşınmazın üzerindeki muhdesat bedeline hükmedilmesi gerektiği gibi muhdesat niteliğindeki ağaçların dava konusu taşınmaza, orman niteliği ile Hazine adına tescilinden sonra dikilmiş olması halinde dahi davalı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin son fıkrasında belirtilen "...başkası adına tapulu..." taşınmaz olarak kabul edilerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, Mahkemece 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.