Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5196 E. 2025/2597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı arasında kamulaştırma bedeli tespiti ve irtifak hakkı tescili davasında, bedeli belirleme yöntemine ve miktarına ilişkin anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kapama mandalina bahçesi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1055 Esas, 2024/239 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/182 Esas, 2021/334 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, ..., ........Mahallesi 1513 parsel sayılı taşınmazda 2913,77 m²lik kısmının daimi, 1432,43 m²lik kısmının 2 yıllık geçici irtifak kamulaştırma bedelinin tespitine ve bu hakkın (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporda kapama bahçe hesabında kullanılan 2017 yılı ürün maliyet cetvelini kabul etmediklerini, kapama bahçe niteliğindeki taşınmazın Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağının gözetilmediğini, taşınmazın metrekare birim bedelinin yüksek tespit edildiğini, kapitalizasyon faizinin %6 oranında hesaplanması gerektiğini, objektif değer artışı oranının belirlenmesinin hatalı olduğunu, söküldüğü iddia edilen ağaç sayısını, meyveyi ve bedelini kabul etmediklerini, söküldüğü iddia edilen ağaç sayısının çok fazla olduğunu, gerçeğe aykırı hesaplama yapıldığını, herhangi bir dayanak sunulmadan damlama sulama sistemi kurulum bedelinin yazıldığını ve zararının hesaplandığını, ürün ve ağaçların enkazı mal sahibine ait olduğu olgusunun göz ardı edildiğini, ürünlerin mal sahibine ait olması nedeni ile davalıların meyvelerden faydalanma imkanının bulunduğunu, Mahkemece bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, fark bedelin 3 aylık vadeli hesapta nemalandırıldığı göz önüne alındığında hem faiz hem de nemalarından yararlanmasının hakkaniyete bağdaşmadığını, faiz hükmünün kaldırılmasını talep ettiklerini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 1513 parsel sayılı taşınmazın belediye mücavir alanı sınırlarında olduğunu, bulunduğu yerleşkenin hem mesken, hem sanayi tesisleri,depolama sahaları alanlarından olmakla birlikte meskûn saha içerisinde bulunduğunu, bölgeye her türlü kamu hizmeti götürülmekte olup; ulaşım, elektrik, su, çöp hizmetlerinin sağlandığını, buna göre bedelin düşük kaldığını, mahkemece bedel tespiti yapılırken; daimi irttifak hakkı bedeli, 2 yıllık geçici irtifak hakkı bedelinin hatalı hesaplandığını, raporda geçici ve daimi irtifak alanında 145 adet ağaç bulunduğu tespit edilip bu tespite göre sökülen ağaçlardaki meyvelerin hasat değerinin hesaplandığını, ancak sökülen ağaç bedeli hesaplanırken 145 adet olarak tespit edilen ağaç sayısı 52 adete düşürülerek hesaplama yapıldığını, bu eksik hesaplamaya dayalı karar verilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, dava 4 ay içinde sonuçlandırılamadığından 05.07.2015 tarihinden karar tarihi olan 17.09.2021 tarihine kadar toplam bedel üzerinden kamu alacaklarına ödenen en yüksek faiz uygulanması gerekirken fark bedel üzerinden faiz uygulanmasına karar verilmiş olmasının da hakkaniyete aykırı olduğunu, faiz miktarının Anayasa’da belirlenmis olan kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranından düşük olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye alınan ürün verilerinin resmi veriler ile uyumlu olduğu, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artırıcı unsur oranının uygun düştüğü, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 19.07.2018 tarihininde ödenmesine karar verilen 11.738,77 TL için ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekli iken ikinci karar tarihi olan 01.10.2021 tarihine kadar faiz işletilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin iptal edildiği dikkate alınmaması hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama mandalina bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.