Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5253 E. 2025/3024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin, enerji nakil hattı için davalıya ait taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesisi ve bedelinin tespiti talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazın arsa niteliğinde olması sebebiyle 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre emsal değerlendirme yöntemiyle bedel tespitinde bulunmasının hukuka uygun olduğu, tarafların diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1180 Esas, 2024/177 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/16 Esas, 2022/147 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 140 ada 223 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ile pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin piyasa rayiç bedellerine oranla fahiş olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada taşınmazın 0,74 m²lik kısmında mülkiyet, 311,48 m²lik kısmında irtifak hakkı tesisi istendiği hâlde, kararda 311,48 m²lik kısmının da tapusunun iptaline karar verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunda emsal seçiminin doğru yapılmadığını, emsal taşınmazların dava konusu taşınmaza çok uzakta olduklarını, emsal taşınmazların satış değerlerinin düşük olduğunu, arsa niteliğindeki taşınmaz hakkındaki %35 değer kaybının yerinde olmadığını, enerji nakil hattının taşınmazı çapraz geçtiğini, %50 değer kaybı verilmesi gerektiğini, yapı değerinin de düşük tespit edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararla davalıya ödenmesine karar verildiği gözetildiğinde aynı kamulaştırma nedeni ile önceden ödenen bedel gözetilmeksizin mükerrer şekilde ödeme kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi hükmün (5) nolu bendinde davaya konu taşınmazın 311.48 m²lik kısmı üzerinde davacı idare lehine irtifak hakkı tesisine karar verildikten sonra söz konusu alanda mülkiyet kamulaştırması yönünde bir talep de bulunmadığı hâlde, hükmün (6) nolu bendinde aynı kısmın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi ve İlk Derece Mahkemesince verilen 22.02.2018 tarihli ve 2017/157 Esas 2018/110 Karar sayılı kararda belirlenen kamulaştırma bedelinin davalıya derhal ödenmesine karar verilerek bu hususta ilgili banka şubesine müzekkere yazıldığı gözetilmeksizin eldeki kararda tespit edilen tüm kamulaştırma bedeline 17.03.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Davalıdan aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.