Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5279 E. 2025/576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin belirlenmesi ve faiz işletilmesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesine uygun olarak belirlendiği, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan hükme göre faiz işletilmesinin doğru olduğu, ancak faiz başlangıç tarihinin hatalı yazılması ve fazla bloke edilen bedelin iadesine karar verilmemesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/619 Esas, 2023/2232 Karar

Avukat ...

DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...

2. ... vd. vekili Avukat ...

3. ... vd. vekili

Avukat ...

4. ... vd. vekili Avukat ...

5. ... vekili Avukat ...

6.... vd.

DAVA TARİHİ : 10.04.2017

KARAR : Esastan ret

... vd, ... vd. vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/144 Esas, 2021/424 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı ..., davalılar ... vd, ... vd, ... vd, ... vd vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ve davalı ..., davalılar ... vd, ... vd, ... vd vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., Kısıklı Mahallesi 1839 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin takdir ettiği bedelin düşük olduğunu, taşınmazın değerli konumda olduğunu belirterek taşınmazın değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelden yüksek olduğunu belirterek taşınmazın değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek ve güncel değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

4. Davalılar ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin tespit edilmesini talep etmiştir.

5. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın üzerindeki bina, muhdesat vs ile birlikte değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

6. Davalılar... ve ... cevap dilekçesi sunmamıştır.(Av.... bu davalılar adına cevap dilekçesi sunmuş ise de adı geçen davalılar tarafından verilmiş vekaletname dosya içinde bulunmadığından verilen cevap dilekçesine itibar edilmemiştir.)

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd., davalılar ... vd., davalılar ... vd., davalılar ... vd., davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin fahiş olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, emsal seçimi ile değerlendirmesinin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... vd vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu ve o yerdeki gayrimenkul satış fiyatları dikkate alındığında belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, emsallerin uygun emsal olmadığını, bilirkişi heyetinin raporunun usul ve kanuna uygun olmadığını, yapı bedelinin az olduğunu ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekare fiyatının ve üzerindeki yapının değerinin düşük hesaplandığını, hükme esas alınan raporun uygun olmadığını ileri sürmüştür.

4. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekare fiyatının ve üzerindeki yapının değerinin hatalı hesaplandığını, hükme esas alınan raporun uygun olmadığını ileri sürmüştür.

5.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekare fiyatının ve üzerindeki yapının değerinin düşük hesaplandığını, hükme esas alınan raporun uygun olmadığını ileri sürmüştür.

6.Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekare fiyatının ve üzerindeki yapının değerinin hatalı hesaplandığını, hükme esas alınan raporun uygun olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmî birim fiyatları alınıp yıpranma payı düşülerek üzerindeki yapıya değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ..., davalılar ... vd., ... vd., ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Anayasa Mahkemesinin 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı gereği yasal boşluk bulunduğundan faize hükmedilemeyeceğini, fazla yatan bedelin ve faizin iadesinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre mülkiyet hakkına zarar vermeyecek şekilde faiz ve gerçek değerin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre mülkiyet hakkına zarar vermeyecek şekilde faiz ve gerçek değer belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

5. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ..., Kısıklı Mahallesi 1839 ada 3 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yapranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun'un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun'un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiş. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa'nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; ''İptal kararları geriye yürümez'' hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; ''Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme itiraz olunması iktiza eylemesine...'' gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; '' Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır'' genel hukukî prensibin hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 10.05.1017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasında başlamak üzere yasal faiz uygulanması yönündeki değerlendirme doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre bir kısım davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Hükmedilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedele 11.08.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken faiz başlangıç tarihinin hatalı yazılması ve infazda tereddüt ve tekerrür oluşturmaması için fazla bloke edilen bedelin ve bloke edilen faizin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bir kısım davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinden "10.08.2017" tarihinin çıkarılması, yerine "11.08.2017" tarihinin yazılması, aynı bendin sonuna "infazda tereddüte ve tekerrüre mahal vermemek için fazla bloke edilen bedelin ve faizin davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.