"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/540 Esas, 2023/1125 Karar
DAVA TARİHİ : 24.09.2019
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/113 Esas, 2020/223 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaları kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar ve davalı ... Başkanlığının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; davacıların maliki ve hissedarı bulunduğu Bursa ili, ..., Ertuğrul Mahallesi 1142 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı tarafça kamulaştırma yapılmadan otopark, asfalt yol ve yaya kaldırımı yapılmak suretiyle el atıldığını, dava konusu taşınmazın mevkisi ve konumu itibari ile çok değerli olduğunu, taşınmazın kamulaştırılmadan el konulan ve proje bütünlüğü ilkesinin uygulanacağı kısımların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz olduğunu, uzlaşma yoluna gidilmeden dava açıldığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davalı belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz olduğunu, davalı belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, bedelin fahiş olduğunu, fiilen el atılmayan alanlarda kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda maddi hata yapıldığını, tazminat bedellerinin hatalı yazıldığını, yine asıl dava yönünden Nilüfer Belediye Başkanlığından alınmasına hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, taşınmazın bedelinin piyasanın çok altında olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle: davada taraf olarak gösterilmelerinin hukuka aykırı olduğunu, el atılan taşınmaza hangi idarece el atıldığının tespitinin önemli olduğunu, yol alanı ve yaya kaldırımı bakımından sorumlu idarenin ilçe belediyeleri olduğunu, taşınmaz için belirlenen m² bedelinin oldukça yüksek olduğunu, ayrıca ... adına kayıtlı hisse üzerinde konulan haciz şerhinin gerekçeli kararda bedele yansıtılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, fiili el atmadan söz edebilmek için taşınmaz üzerinde yapılmış olan çalışmanın taşınmazın imar planında ayrıldığı amaca özgü kalıcı mahiyette olması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı inceleme sonucu düzenlendiğini, taşınmazın imar planında ayrıldığı amaca uygun nitelikte olması gerektiğini, emsaller ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranlarının ayrı ayrı açıklanmak suretiyle taşınmaza değer biçilmesi gerekirken bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadığını, metrekare bedelinin fahiş hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Bursa ili, ..., Ertuğrul Mahallesi 1142 ada 5 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle bedelinin belirlenmesinde fiilen el atılan alanların ve proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımların bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak tapu kaydında yer alan hacizlerin bedele yansıtılması gerektiği belirtilerek ve 7421 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 4 ncü maddesine göre kamulaştırmasız el atma davalarında maktu harç alınması gerektiğinden bahsedilerek davacılar ve Nilüfer Belediye Başkanlığının istinaf başvurularının reddine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla ve Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
5. 6100 sayılı Kanun 55 nci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ..., Ertuğrul Mahallesi 1142 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarı bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davacılardan ... ve ...’nun yargılama sırasında vefat ettikleri ve vekâlet ilişkisinin sona erdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, vekâletnamesi bulunmayan ölen davacı mirasçıları yönünden 6100 sayılı Kanun ‘un 55 nci maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
5. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin kabulü ile maktu harç alınmasına karar verilmişse de 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle nispi harca hükmedilmelidir.
6. Kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı ... Başkanlığının asıl dava bakımından sorumlu olduğu bedel 774.847,32 TL olup asıl davada davalı ... Bakanlığı ile ... aleyhine hükmedilmesi gereken toplam bedelin 783.060,42 TL olduğu gözetilmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının (a) harfi ile gösterilen bendinde iki idarenin sorumlu olduğu toplam miktarın 774.847.32 TL, Nilüfer Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu miktarın ise 766.634,22 TL yazılması suresiyle infazda tereddüt oluşturulması hatalıdır.
7. Davacı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmemiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.
8. Davacılar hisselerine isabet eden alanın tapu kaydında ve veraset ilamındaki hisseleri oranında iptali ile terkin ve tesciline ilişkin hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken pay ve payda büyütmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Davacı ve davalı idarelerden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.