Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5386 E. 2025/1025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, ilk derece mahkemesince hükmedilen bedelin istinaf incelemesi sonucu değiştirilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ilk kararını davalı tarafın istinaf etmediği ve ilk kararda hükmedilen bedelin davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3453 Esas, 2024/453 Karar

Avukat ...

DAVA TARİHİ: 17.07.2017

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/392 Esas, 2022/250 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ... Mahallesi 4115 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 885,86 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu ve nitelikleri itibarıyla kıymetli olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer azalışının yüksek oranda alınmasını, hatta kalan kısmın da kamulaştırılmasına karar verilmesini, taşınmaz üzerinde her biri en az 20-25 yaşında çok sayıda meyve ağacı bulunduğunu, ağaçların değerinin de kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarece 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dava konusu taşınmazın yalnızca yolda kalan kısımları için ve yol açmak amacı ile yapıldığını, taşınmazın iskan sahası olarak belirlenmediğini, taşınmazın sağında ve solunda kalan kamulaştırma dışındaki alanların “Tarımsal Niteliği Korunacak Alanda” kaldığını, taşınmazın fiilen de kapama armut bahçesi olarak kullanıldığını, bu nedenle arsa vasfında değerlendirilmesinin doğru olmadığını, aynı kamulaştırma kapsamındaki 4118 ada 13 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davada parselin kapama armut bahçesi olduğunun Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay tarafından kabul edildiğini, dava konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli ... planında kalan kısımlarının “Tarımsal Niteliği Korunacak Alanda” kaldığını, plandaki konumu itibarıyla iskanının yasaklanmış olduğu dikkate alındığında imar planı hazırlanmasının yakın bir olasılık olmadığını, dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelin yüksek olduğunu, kamulaştırma alanı dışında kalan kısımlarda meydana gelen değer artışının kamulaştırma bedelinden düşürülmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde arta kalan kısım için %15 değer artışı olacağı kanaatine varılmışken kaldırma kararı sonrasında bu hususun dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fark bedel olan 67.844,25 TL ile üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılmasına karar verilen 396.136,75 TL bedel için yasal faize hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan inceleme ve araştırmaya göre arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve krokide (A) ve (C) harfi ile gösterilen kısımların da salih yarar sağlamayacağından bahisle bedelinin belirlenerek, taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile idare adına tesciline ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak dava tarihi 17.07.2017 olup, davanın 4 ay içerisinde sonuçlandırılmaması nedeniyle 6459 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine eklenen dokuzuncu fıkra uyarınca faizin başlangıç tarihinin 18.11.2017 olması gerektiği hâlde 15.11.2017 tarihi olarak gösterilmesinin hatalı olduğu, kamulaştırma bedelinin 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasına göre üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılan ve İlk Derece Mahkemesinin 28.07.2022 tarihli kararıyla ödenmesine karar verilen 396.136,75 TL'lik kısmına 15.11.2017 tarihinden 28.07.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken faiz hükmü kurulmaması hatalı olduğu, kamulaştırma bedelinin kıymet takdir komisyonunca belirlenen ve Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/694 Esas, 2019/2 Karar sayılı dosyası ile derhal ödenmesine karar verilen 182.527,00 TL'lik kısmına 18.11.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 02.01.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken faizin ikinci karar tarihine kadar işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararla ödenmesine hükmedilen 182.527,00 TL için ilk karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ilk kararın Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kaldırılan yok hükmünde bir karar haline geldiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Bursa ili, ..., ... Mahallesi 4115 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. İlk Derece Mahkemesinin ilk kararını davalı tarafın istinaf etmediği ve ilk kararda hükmedilen bedelin davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmaksızın hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kamulaştırma bedeline ilişkin (1) numaralı bendinde yer alan "646.508,00 TL" ibaresinin hükümden çıkartılması, yerine "davacı idare lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilerek 578.663,75 TL" ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi ile (5) numaralı bendinin (c) harfi ile gösterilen alt bendinin hükümden tümüyle çıkartılması, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazla depo edilen 67.844,25 TL'nin davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.