Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5411 E. 2024/9042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, koruma altındaki bir binada bulunan iki bağımsız bölüm arasındaki duvarı kaldırmasının müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasına konu olması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, iki bağımsız bölüm arasındaki duvarı kaldırmasının binanın statiğini ve kültür varlığı niteliğini olumsuz etkilediği, imar mevzuatına aykırılık teşkil ettiği, kat maliklerinin haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, davacı lehine verilen eski hale getirme kararının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 55. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/866 Esas, 2024/457 Karar

DAVA TARİHİ : 07.12.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/144 Esas, 2021/407 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların dava konusu taşınmazda 1 ve 2 numaralı bağımsız bölüm kat malikleri ve kat maliklerinden bağımsız bölümleri kiralayan kiracı olduğunu, taşınmazda kiralayanların da onayını alan kiracının iki bağımsız bölümün arasındaki duvarı kaldırmış olduğunu, ana taşınmazın, sivil mimarlık örneği olması nedeni ile İstanbul 1 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun 12.02.1972 tarihli ve 6175 sayılı kararı uyarınca "II. Koruma Grubunda" korunan kültür varlığı olarak tescil edilmesi nedeniyle bu gibi inşaatların projeye bağlanmadan ve ilgili belediyesinden ve anıtlar kurulundan onay alınmadan yapılmasının suç teşkil ettiğini, ayrıca projeye aykırılığın koruma altında bulunan esere zarar vermiş olduğunu, statiğini bozmuş ve taşınmazın iskânının iptaline varacak bir durum yaratmış olduğunu belirterek davalılar tarafından yapılan aykırılıkların giderilmesine ve taşınmazın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda, Bakırköy İmar Müdürlüğünün 2013/1046 sayılı imar projesi bölge koruma kurulunun onayının da alındıktan sonra 18.03.2013 tarihli ve 1046 sayılı " yapı restorasyon, tadilat ve güçlendirme ruhsatı" düzenlendiğini, tapuda halen proje olarak 30.01.1984 tarihli projenin geçerli olup 1986 yılında bağımsız bölümler için verilen tapu kayıtlarının da geçerli kabul edilmekte olduğunu, her ne kadar davacı dilekçesinde tarafımızın bağımsız bölümleri 1-2 ve 6-7 diye tanımlasa da geçerli olan tapu bilgilerinde 6 Nolu bağımsız bölümün tapuda 5 nolu bağımsız bölüm olarak gözüktüğünü dolayısıyla halen hangi projenin geçerli tasdikli proje olduğunun belli olmadığını, davacı tarafın ortadaki duvarın kaldırılması ile binanın statiğinin bozulduğunu iddia ettiğini, bunun tamamen gerçek dışı olduğunu, statiğin bozulduğunun iddia edilmeyeceğini, kendi bağımsız bölümlerinde projeye aykırı bir şekilde binanın iç bölümündeki duvarları kaldırmış olduğunu ve bağımsız bölümü kafe haline getirdiğini, bilirkişi incelemesi neticesinde anılan duvarın taşıyıcı kolon olarak yer almadığı görüleceği gibi imar affına dayalı olarak yapı kayıt belgesi alındığını, bağımsız bölümün davalılara ait olup binanın ortak alanı olmadığını, davacı tarafın binanın statiğine ve tarihi esere ilişkin en büyük zararı verdiğini, davacının bahsettiği kaldırması talep edilen duvar taşınmazın taşıyıcı sisteminde olmadığı gibi statiği ile alakasının olmadığını, hakkında risk raporunun da bulunmadığını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) çerçevesinde alınacak bir kararın olmadığını, yapıya zarar vermediğini, bilirkişi raporu alındığında bu hususların görüleceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu duvarın taşınmazın ortak alanında bulunan bir duvar olmadığını, tamamen müvekkillerine ait bağımsız bölüm olduğunu, ana yapıya zarar vermeyecek nitelikte onarım olduğunu, gerek belediyenin gerekse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının buna ilişkin düzenlediği bir belge olmadığını, tam tersi yapı kayıt belgesi verildiğini, davacı taraf belediye ve anıtlar kurulunun adını geçirerek kafa karışıklığı yaratmaya çalıştığını, halbuki bu kurumlar nezdinde herhangi bir ihlal olduğuna ilişkin bir belge ya da onlar tarafından yapılan bir başvuru olmadığını, tam tersi bakanlık tarafından yapı kayıt belgesi verildiğini,

davacının bahsettiği kaldırılması talep edilen duvarın taşınmazın taşıyıcı sisteminde olmadığını ve statiği ile alakası olmadığını, hakkında buna ilişkin risk raporu da bulunmadığını, bağımsız bölüm olan ana yapıya zarar vermeyen ortak alan ile uzaktan yakından alakası olmayan bağımsız bölümler ilgili değişiklik için kat malikleri kararına ihtiyaç bulunmadığını, Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/317 Esas, 2019/768 Karar sayılı dosyasında iki bağımsız taşınmazının arasındaki duvar için yargılama yapıldığını ve tüm müvekillerinin beraat ettiğini, 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine göre duvarın ortak alana ait bir duvarın olmadığından, binanın yapısını ya da statiğini bozmadığından, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre gerek husumetin sahibi yani davacı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu olması ve görevli mahkeme idare mahkemesi olması gerektiğinden davanın reddi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle olarak karar verildi.