"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1293 Esas, 2023/1090 Karar
DAVA TARİHİ : 30.10.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Elazığ 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/414 Esas, 2021/118 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle...köyü 486 parsel sayılı 10.781 m² yüzölçümlü taşınmazın ... tarafından yapılan Karakaya Barajı kamulaştırma sahasında kaldığını, kendisine ve önceki maliklere herhangi bir bildirim veya kamulaştırma tebligatının yapılmadığını ve anılan taşınmazın 1980'lerin ortalarından itibaren baraj gölü suları altında kaldığının öğrenildiği, dava konusu 486 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapmadan herhangi bir bedel ödemeden fiilen el atıldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın usul ve kanuna uygun olarak kamulaştırılıp kamulaştırma bedelinin de Ziraat Bankası ... Şubesine yatırıldığı, söz konusu tebligatın noter aracılığı ile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı ...in mirasçısı olup kamulaştırma tarihinde malik olmadığından kendisine tebligat yapılmasının söz konusu olmadığını, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 26.04.2018 tarihinde davalı ... Elazığ IX. Bölge Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine verilen 02.05.2018 tarihli cevabi yazı ile bahse konu parselin kamulaştırma planında yer almaması sebebiyle kamulaştırma işlemine tabi tutulmadığının belirtildiğini; ancak dava açıldıktan sonra davalının davaya cevap dilekçesinde, taşınmazın ilk malikleri ... ve .....’e kamulaştırma tebligatı yapıldığını ve dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını belirttiğini ve kamulaştırma ile ilgili belge suretlerini ibraz ettiğini, ancak muris ... ve diğer hissedar .....'in ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda 58 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın 10.781 m² yüzölçümündeki kısmının adlarına tapuya tesciline karar verdiğini, 20.02.1987 tarihinde de taşınmazın 486 parsel numarası ile tapu kütüğüne kaydedildiğini, kendisinin ...’in oğlu olup babasının vefatından sonra diğer mirasçıların hisselerini ve yine vefat etmiş olan .....’in mirasçılarının hisselerini satın aldığını, kamulaştırma tebligatının 58 parsel sayılı mera ile ilgili olduğunu ve dava konusu 486 parsel ile bir ilgisi bulunmadığını ayrıca bu kamulaştırma tebligatına, kıymet takdir komisyonu raporu ve paranın hak sahipleri adına bankaya yatırıldığına dair makbuzun ekli olmadığını, kamulaştırma tebligatının yapıldığı 25.02.1985 tarihinde ... ve ..... adlarına kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığını, malik olmayana yapılan kamulaştırma tebligatının usulsüz olduğunu, Ziraat Bankası ... Şubesine bloke edildiği belirtilen para listesinde 58 parsel sayılı 458.050 m² yüzölçümlü mera vasfındaki taşınmazın 386.250 m²lik kısmının kamulaştırma bedeli olarak 386.250 TL ve malikin adı ve soyadı kısmına ise sadece itirazlı ibaresinin yazıldığını, kamulaştırma bedelinin ödendiğine ya da tapuda ferağ verildiğine dair herhangi bir belge olmadığını, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu ...köyünde bulunan 58 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit çalışmaları sonucunda 16.11.1976 tarihinde itirazlı olarak mera vasfıyla tespit ve tescil edildiği, davacının murisi ... ve .....'in ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tapu iptal ve tescil davası neticesinde 16.10.1985 tarihli ve 1984/818 Esas, 1985/1408 Karar sayılı karar ile 58 parselin tapusunun iptali ile 10.781 m²lik kısmının 1/2'sinin ..., 1/2'sinin ..... adına tesciline karar verildiği ve 20.02.1986 tarihinde 486 parsel sayılı 10.781.00 m² yüzölçümlü taşınmaz olarak tapuya tescil edildiği, daha sonra tapu maliklerinin mirasçılarına intikalen tescil gördüğü, davacının 18.04.2018 tarihinde ..... mirasçılarının payını satın alarak, murisi ...in payının ise intikalen ve taksim suretiyle kendisine devredilmek suretiyle taşınmazın maliki olduğu dava konusu taşınmazın Enerji ve Tabii Bakanlığı 28.07.1980 tarihli ve 9130 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 16.09.1981 tarihli ve 8742 sayılı kamulaştırma kararı ile kamulaştırıldığı davacının murisi ... ile davacı tarafından satın alınan hisselerin kamulaştırma tarihindeki eski maliki olan .....'e çıkartılan ... Noterliğinin 1430 ve 1431 yevmiye numaralı kamulaştırma noter tebligatlarının 25.02.1985 tarihinde "bizzat" tebliğ edildiği, davacı tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemi ile açılan eldeki davada Mahkemece, dava konusu taşınmazın daha önce usulüne uygun olarak kamulaştırılması sebebiyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlayacağı, buna göre dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma belgelerinin davacının murisi ... ve diğer 1/2 hisse maliki Kerem İmik'ten satın alınan hisseler yönünden de Kerem İmik'e usulüne uygun olarak noter kanalıyla tebliğ edildiği, 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atılıp atılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu ...köyünde bulunan 58 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit çalışmaları sonucunda 16.11.1976 tarihinde itirazlı olarak mera vasfıyla tespit ve tescil edildiği, davacının murisi ... ve .....'in ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tapu iptal ve tescil davası neticesinde 16.10.1985 tarihli ve 1984/818 Esas, 1985/1408 Karar sayılı karar ile 58 parselin tapusunun iptali ile 10.781 m²lik kısmının 1/2'sinin ..., 1/2'sinin ..... adına tesciline karar verildiği ve 20.02.1986 tarihinde 486 parsel sayılı 10.781,00 m² yüzölçümlü taşınmaz olarak tapuya tescil edildiği, daha sonra tapu maliklerinin mirasçılarına intikalen tescil gördüğü, davacının 18.04.2018 tarihinde ..... mirasçılarının payını satın alarak, murisi ...in payının ise intikalen ve taksim suretiyle kendisine devredilmek suretiyle taşınmazın maliki olduğu anlaşılmıştır.
3. 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü nazara alındığında, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 20.02.1986 tarihinde kesinleştiği, daha önce kamulaştırma yapılmış olsa bile kamulaştırma sonrası yapılan kadastro tespitinde kamulaştırma şerhinin tespit tutanağına ve tapu kaydına işlenmediği ve davalı idarece 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
LÇ