Logo

5. Hukuk Dairesi2024/551 E. 2024/5799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının orman tahdidi içinde bırakılması nedeniyle oluşan zararın tazmini, tapu iptali ve tescili ile taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkini istemlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin tespitinde tapu kaydındaki haczin ve vakıf şerhinin dikkate alınmaması, Vakıflar Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilmemesi ve taviz bedeli hususunun değerlendirilmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3090 Esas, 2022/3026 Karar

ASIL DAVADA DAVACILAR

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVA TARİHİ : 14.03.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/300 Esas, 2022/214 Karar

Taraflar arasındaki taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde bırakılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl dava ile ... adına ... tarafından açılan tapu iptal ve tescili ile taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin birleştirilen davanın yapılan yargılaması sonrası İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine ve dahili davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu... Mahallesi 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına orman şerhi işlendiğini, bu durumun müvekkillerinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek uğradığı zararın davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı ... vekili birleştirilen dava dosyasının dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline ve taşınmaz üzerindeki vakfı şerhininin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı Hazine ile davalı ... vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

2. Birleştirilen davada davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun) husumet dava şartlarından biri olarak sayılmış olup, ... aleyhine açılan işbu davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu ve dava şartı noksanlığı nedenleriyle; ayrıca davayı açmak için gerekli olan zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçirildiğinden, öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini, fiili ve hukuk dışı bir el koymadan ve tapuya ... ile iyiniyetten söz edilemeyeceği gibi, 1942 yılından itibaren devlet ormanı içerisinde bulunan ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilen, doğal servet ve kaynak niteliğindeki ormanların, özel mülkiyet konusu olmasına yasal olanak olmadığı gibi kamu malı niteliğinde olan taşınmazlar hakkında, mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle, Hazine aleyhine gerek kamulaştırmasız el atmadan dolayı gerekse 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayanılarak tazminat istemiyle açılan işbu davanın yasal dayanağının da bulunmadığını, tüm talepler yönünden davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacak hakkının doğup doğmadığının tespiti yapılmadan, bilirkişilere taşınmazın değerinin tespit ettirilmesinin usul hukukuna aykırı olduğunu, hem bilirkişi görevlendirilmesinin hem de bilirkişi tarafından sunulan raporun içeriğinin de usul ve kanunlara aykırı olduğunu, arsa niteliğinde olmayıp fiilen orman niteliğinde olduğundan, bilirkişilerce uygulanan hesaplama metodunun yanlış ve belirlenen değerin fahiş olduğunu, emsal olarak gösterilen taşınmaz bedellerine endeks uygulanarak, kıymet takdir edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, idarenin yasal hasım olduğunu, aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin, raporda belirtilen indirimlerin dahi gözetilmeden karar verilmesinin usul ve kanun hükümlerine aykırı olduğunu, ıslah ile talep edilen alacakların da zamanaşımına uğradığını, Anayasa'nın 169 uncu maddesi hükmü uyarınca, orman vasıflı taşınmazlara bedel takdir edilemeyeceğinden ve tamamı orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilen taşınmaz için önceki maliklerine tazminat ödenmesi söz konusu olmadığından, esasa ilişkin hususlar ve ilk itirazların zamanaşımı, hak düşürücü süreler ve husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Orman İdaresinin şerhin terkini talebine ilişkin davasının usul yönünden reddi gerektiğini, davanın ilk açıldığı tarihte de tapu kaydında vakıf şerhi mevcut olmasına rağmen ve müvekkili idare açılan davadan doğrudan etkilenirken müvekkili Vakıflar İdaresinin davada davalı taraf olarak gösterilmesi gerekirken gösterilmediğini, hakkı doğrudan etkilenen taraf olarak davada davalı taraf olarak gösterilmeyen müvekkilinin sonradan davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, bu durumun usul kurallarına açıkça aykırı olduğunu, gerekçeli kararda yargılamanın taraflarında müvekkilleri Vakıflar İdaresinin gösterilmediğini, Mahkeme tarafından tapu kaydında bulunan "Şehzade Sultan Mehmed Vakfı" vakıf şerhinin bedelsiz terkin edildiğini, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18 nci maddesine göre vakıf şerhi bulunan taşınmazların işlem tarihinde "...yüzde onu oranında taviz bedeli alınarak serbest tasarrufa terk edilir" hükmünü içerdiğini, davacı tarafından müvekkili idareye taviz bedeli ödenmedikçe taşınmaz üzerinde temliki tasarruf yapılamayacağını, Mahkemece vakıf kaydının terkinine karar verilemeyeceğini, taşınmazın vakıf olduğu tapu kaydı ile sabit olduğundan davacı tarafça bu bedel ödenmeden şerhin terkin edilemeyeceğini, İlk Derece Mahkemesince dava şartı olan taraf teşkili bile sağlanmadan müvekkili adına bulunan tapu kaydındaki vakıf şerhini bedelsiz terkin ederek hem usule hem esasa aykırı bir karar verdiğini, bu nedenle usul ve esasa aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın belirlenen arsa niteliği ve emsal satış medoduna göre dava tarihi itibari ile değerinin tespit edilmesinde ve birleştirilen davada orman vasfındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkinine hükmeden Mahkeme kararı usul ve kanuna uygun olup Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi yönünden verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine ve dahili davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat ve tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu... Mahallesi 114 ada 3 parsel sayılı 548,00 m² yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazı davacılar murisinin 14.08.1956 tarihinde satın alma yoluyla edindiği, davacılar murisinin 28.10.1999 tarihinde vefatıyla davacılara intikal ettiği, taşınmazın beyanlar hanesine Orman İdaresi tarafından 05.09.1995 tarihinde "orman sınırı içinde kalmıştır" şerhinin konulduğu, bu nedenle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin asıl dava ve birleştirilen 2017/185 Esas sayılı dosyası ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemine ilişkin davanın açıldığı anlaşılmıştır.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesine ve taşınmazın bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde ve birleştirilen davanın kabulü ile orman vasfındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haczin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

6. Dahili davalı ... Müdürlüğünün gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi doğru değildir.

7. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde vakıf şerhi bulunduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün cevabı yazısında tapu kaydındaki şerhe konu vakfın icareli vakıf olduğu belirtildiğinden taviz bedeli hususu değerlendirilip, taşınmazın taviz bedeline tabi taşınmaz olduğunun tespiti halinde taviz bedelinin ... hesabına aktarılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.