"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/332 Esas, 2024/259 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/262 Esas, 2021/89 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Bursa ili, ..., ... Mahallesi 6339 ada 13 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle belirlenecek taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı tarihte tapu maliki olan ... ve diğer hissedarlar ile yapılan pazarlık görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1201 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının yol olarak terkini davası açıldığını, verilen kararda dava konusu taşınmazın davalı idare adına tesciline ve yola terkinine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek açılan davanın aktif husumet yokluğu ve kesin hükmün varlığı nedeniyle reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza davalı tarafından kamulaştırma işlemi yapılmaksızın taşınmaza fiilen el atıldığını, taşınmazın mülkiyetini iktisap eden iyiniyetli üçüncü kişinin ediniminin göz ardı edildiğini, taşınmaz maliki iyiniyetli olduğu sürece taşınmazın bedel ödenmeksizin tapusunun iptal edilmesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini, iptal edilen tapulara karşı herhangi bir tazminat ödenmediğini ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazı davacının 28.05.2007 tarihinde satış suretiyle devraldığı ve taşınmazın halen davacı adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın geldisinin ..., 2.Bölge ... Mahallesi 1125 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve bu taşınmazın 1.533,96 m²lik kısmının davalı tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili ve terkini istemli dava sonucu Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2023 tarihli ve 2002/1201 Esas, 2003/184 Karar sayılı kararı ile taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve yol olarak tapu sicilinden terkinine karar verildiği, karardaki tescil hükmünün kesin olarak verildiği, dava konusu taşınmazın o tarihteki malikleri tarafından karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmadığı, sadece davacı idare vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, kararın Yargıtay denetiminde geçerek 03.06.2003 tarihinde düzeltilerek onandığı, terkine ilişkin hüküm bakımından hükmün 27.02.2003 tarihinde kesinleştiği, daha sonra davacı idarenin 27.04.2017 tarihinde kararın infazı için kadastro müdürlüğüne yazı yazdığı, akabinde taşınmazın ... Mahallesi 6339 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olarak 02.04.2021 tarihinde davalı idare adına tescil edildiği, her ne kadar terkine ilişkin karar davacının iktisap tarihi olan 28.05.2007 tarihi itibarıyla tapu siciline bildirilmemiş ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 705 inci maddesinin ikinci bendinde "miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır" hükmü yer aldığından somut olayda 27.03.2003 tarihinde kesin olarak verilen ve kurucu işlem niteliğinde olan mahkeme kararı nedeniyle idarenin mülkiyeti kazandığı, davacının taşınmazın mülkiyetini bu haliyle kazanamayacağı, davalı idareye karşı malik olmayan davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talep hakkı bulunmadığı, bununla birlikte davanın taşınmazı satın aldığı tarih itibarıyla kamulaştırma işlemlerine dair tapu kaydında herhangi bir şerh ya da beyan yer almadığı, davacının taşınmazın kamulaştırıldığını bildiğine, davayı kötü niyetli açtığına dair dosyada yeterli delil bulunmadığından davalı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin hüküm yönünden İlk Derece Mahkemesi kararında da isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davalı idare vekilinin temyiz itirazına gelince; dava ret ile sonuçlandığından davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin çıkarılması, yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği 4080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.