"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/158 Esas, 2023/151 Karar
DAVA TARİHİ: 26.06.2020
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ... Mahallesi, 581 ve 582
parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/148 Esas, 2021/118 Karar sayılı kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/148 Esas, 2021/118 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/1341 Esas, 2021/1580 Karar sayılı kararıyla; davacı idare vekilnin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/1341 Esas, 2021/1580 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucundan; davacı idare tarafından dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/294 Esas, 2018/425 Karar sayılı ilamıyla kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığı, kamulaştırma bedelinin depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ilgili kararın taraflarca istinaf edilmemesi nedeniyle 29.01.2019 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın davalısı olan ... tarafından 25.05.2019 tarihinde Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/146 Esas sayılı dosyasıyla davaya konu taşınmazlarla ilgili olarak kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası açıldığı, dosyanın temyiz inceleme aşamasında olduğu, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak açılan davadaki yargılama devam ederken davacı idarece yeniden 26.06.2020 tarihinde Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/148 Esas sayılı dosyasıyla kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Bu itibarla 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince açılan bedel tespit ve tescil davasında değerlendirmenin aynı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca dava tarihi olan 2020 yılı itibarıyla yapılması gerekirken kamulaştırmasız el atma davasıyla kamulaştırma bedelinin tespit edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması, doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve esas sayılı kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, taşınmazların nitelikleri göz önüne alındığında kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas alarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek ve ilgililerin de beyanını dikkate almak suretiyle düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmazın değerini tespit etmelidir.
4.Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verime, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerekmektedir.
5. Buna göre; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden dosyaya getirtilen veriler dikkate alındığında dekar başına ortalama verim miktarlarına uyulmadan ve verilerden ayrılmayı gerektiren nedenler varsa bunlar açıklanmadan değerlendirme yapılmış olması ve ayrıca münavebeye esas alınan ürünlerin dekar başına ortalama üretim gideri (gider kalemleri ayrı ayrı gösterilmek suretiyle) ilgili resmî kuruluşlardan getirtilip; döner sermaye faizi, bilinmeyen giderler, arazi kirası ve genel idarecilik giderlerinin masraflara dahil edilmeyeceği de göz önüne alınarak rapordaki verilerin uygunluğunun denetlenmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.