"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2417 Esas, 2024/607 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/248 Esas, 2022/281 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 289 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin hesaplanarak kamulaştırma bedelinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu arazi niteliğinde değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, sulama masraflarının düşülmediğini, masrafın düşük alındığını, fazla bedele karar verildiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, objektif değer artışının kabul edilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uygulanan objektif değer artış oranının düşük alındığını, gelir kalemlerinin düşük gösterildiğini, az bedel tespit edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiş; ancak Dairemiz ve Yargıtay denetiminden geçen aynı bölgedeki taşınmazlara ilişkin dava dosyalarında sulu tarım arazilerinde uygulanan değerler ile uzun yıllar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri nazara alındığında dava konusu taşınmazın net gelirinin hesaplanmasında, raporda uygulanan değerler diğer yönlerden uygun ise de buğday ürünü dekar başına verim değerinin 500 kg, saman fiyatının 1,15 TL, bostan ürünü dekar başına verim değerinin 2300 kg alınarak ve dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda yazılı özellikleri nazara alındığında %20 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle kamulaştırma bedelinin hesaplandığı, alınan bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, metrekare değerinin 87,16 TL üzerinden kamulaştırma bedelinin 1.605.763,50 TL olduğunun tespitine karar verilerek fark 169.493,17 TL bedelin bloke ettirilmiş ve faize yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiğinden dava tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için “Kamu Alacaklarına Uygulanan En Yüksek Faizin” uygulaması kabul edilmiş bu nedenle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca Anayasa Mahkemesinin faiz kararına atıf yapılarak kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranına karar verilmesinin hatalı olduğunu zira faize ilişkin hükmün iptal edilmesiyle faizin hukuki dayanağı kalmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme yapılmak suretiyle faize ilişkin olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin tüm, davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı ... vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (B-1) numaralı bendinde yer alan " dava tarihinden ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 14.06.2022 tarihine, kalan 169.493,17 TL’sine dava tarihinden iş bu karar tarihine kadar geçen süre için kamu alacaklarına uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine,” ibaresinin çıkartılması, yerine “davanın açıldığı tarihten 4 ay sonraki tarih olan 15.11.2021 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 14.06.2022 tarihine, fark 169.493,17 TL'ye 15.11.2021 tarihinden 28.02.2024 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.