Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5619 E. 2025/1739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan ve davacı tarafından feragat edilen davada, davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar için, feragat edilen kamulaştırmasız el atma davalarında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi ve Yargıtay içtihadı birleştirme kararları gözetilerek, ıslah edilen dava değeri üzerinden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1629 Esas, 2024/920 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/355 Esas, 2023/17 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın feragat reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 63804 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kentsel rekreasyon alanında kaldığını ve davalı idare tarafından yol geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın feragat reddine karar verilmiştir.

III. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce bir kabul kararı verilmmiş olmasına rağmen feragat nedeniyle nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, örnek Anayasa Mahkemesi kararı gereğince de el atma nedeniyle tazminat davalarında aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 63804 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik kamulaştırmasız el atma tazminatı istemiyle açılan davada Daire kaldırma kararına uyularak yapılan inceleme sırasında davacı vekili tarafından sunulan 28.11.2022 tarihli dilekçede "davalıya karşı açmış oldukları davada dava konusu iddia ve taleplerinden feragat ettiklerini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin hak ihlaline yol açtığını belirterek feragat nedeniyle aleyhe vekâlet ücreti verilmemesini" talep ettiği, mahkeme tarafında davacı vekilinin vekâletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu dikkate alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 307 nci maddesi gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, vekâlet ücreti yönünden yapılan inceleme de; karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesine göre; maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." düzenlemesini içermekte olup; 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasının “kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı tazminat davaları” yönünden iptaline karar verildiği dikkate alınarak yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmolunmayacağı ve bu kapsamda 13/3 üncü fıkrasının el atma tazminat davaları yönünden hükümsüz kaldığı, eldeki davada davanın kısmen kabulüne dair bir hüküm kurulmadığından bu maddenin uygulanma imkanının olmadığı, 13/4 üncü maddede ki düzenlemenin ise açılan davada toplanan deliller kapsamında mahkemenin davacının davasında haklı olmadığı kanaati edinilmesi sonucu davanın reddine karar verilmesi halinde (davacının iradesi dışında ret tararı) uygulanacak vekâlet ücretini düzenlediği, eldeki dosyada ilk etapta Mahkeme tarafından yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği ve vekâlet ücretinin bu madde kapsamında maktu olarak takdir edildiği, davacının kararı istinaf etmesi üzerine Dairemiz kararı ile davacının dava açmakta haklı olduğu ve işin esasına girilerek alınacak rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonra kurulan hükmün ise davanın esastan reddine ilişkin olmadığı, bu yönüyle bu maddenin uygulanma imkanın bulunmadığı, zira yargılama devam ederken davacı vekili tarafından vekâletnamedeki feragat yetkisine dayanılarak davadan feragat edilmesi üzerine mahkeme tarafından davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesinde "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur." düzenlemesini içerdiği, özel düzenleme varken, uygulanma yeri olmayan genel hükümlerin dikkate alınamayacağı göz önünde bulundurulduğunda ıslah edilen bölüm üzerinden nispi vekâlet ücreti takdir edilmesine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; örnek kararın olduğu hususu ilave edilmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler tekrar edilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davadan feragat nedeniyle davalı lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun'un 304 ve 309 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden ve Dairemizce denetimden geçen paydaş dosyasına göre; imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmazın bir bölümüne davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığının anlaşıldığı, fiilen el atılmayan kalan kısım yönünden de proje bütünlüğü gözetildiğinde taşınmazın tamamı yönünden fiilen el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.

3. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekir.

4. Bu nedenle; feragat nedeniyle reddedilen davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi de gözetilerek ıslah edilen dava değeri üzerinden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.