"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/574 Esas, 2023/746 Karar
DAVACILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 21.02.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Ankara ili, ..., eski ... 1681 parsel (yenileme ile ... 114 ada 328, 345,334, 329, 332, 330, 327, 331 ve 333 parsel) sayılı taşınmazlarda 13/768'şer hisse ile malik olduklarını, davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın yol olarak el atılması nedeniyle müvekkillerinin hisseleri karşılığı belirlenecek tazminat ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yolların uzun yıllar önce yapıldığını, el atma tarihine göre 20 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu sebeple davayı kabul etmediklerini, tazminat bedelinin dava konusu taşınmazların emlak vergisine esas değerlerinin celbinden sonra mahkemece mahallinde yapılacak keşiften sonra uzman bilirkişiler tarafından tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.03.2016 tarihli ve 2013/44 Esas, 2016/103 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne tazminat ve ecrimisil bedelinin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.03.2016 tarihli ve 2013/44 Esas, 2016/103 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahallinde yapılan keşif sonucu arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazların bulunduğu mahallenin ve alanlarının değişmiş olduğu anlaşıldığından, yeni tapu kayıtları ile kadastro krokileri ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, mahallinde keşif yapılarak fiilen el atılan alanlar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, ecrimisile yönelik ıslah talebi bulunmadığı halde talep aşılmak suretiyle hüküm kurulması ve gerekçeli kararın karar başlığında ... yerine vasisi ...'in davacı olarak gösterilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 22.10.2020 tarihli ve 2018/309 Esas, 2020/399 Karar sayılı kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.10.2020 tarihli ve 2018/309 Esas, 2020/399 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacılardan ...’nin karar tarihinden önce vefat etmiş olması nedeniyle dosyanın geri çevrilmesi üzerine, veraset belgesinin dosyaya sunulduğu ve mirasçılardan ... vekilinin davayı takip edeceklerini bildirdiği, ancak mirasçılardan ... ve ...’in vekâletinin sunulmadığı anlaşılmış olmakla, davacı ... mirasçıları ... ve ...’e dava ihbar edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi, taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 2023 parsel (yeni 114 ada 329 parsel) sayılı taşınmaza el atıldığı belirtilip bedeline hükmedilmiş ise de bu taşınmazın kadimden beri yol olarak kullanıldığı açık olup bedelsiz olarak yola terkininin gerektiğini, el atmanın 1983 öncesi olması nedeniyle maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bozma kararı gereği takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazların tapu kaydında yer alan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına; ayrı bir bent olarak “Dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması,” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.