Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5679 E. 2025/1403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapudan terkinine ilişkin davada, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu yüzölçümünün değişmesi nedeniyle fazla ödenen bedelin iadesi ve taleple bağlılık ilkesine aykırılık iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, taşınmazın gerçek değerinin tespit edildiği, kapitalizasyon faiz oranının ve değer azalışı oranının uygun olduğu, taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğine dair iddianın yerinde olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2500 Esas, 2024/327 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/1197 Esas, 2022/244 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., ... 416 parsel (yeni 109 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın 1446,12 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, dava tarihinin 2020 yılı olsa da 2021 yılı tarımsal üretim verileri kullanılarak dava konusu taşınmazın değerinin tespiti gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1. Sınıf sulu tarım arazisi olduğunu, idarenin kıymet takdir tutanağında dava konusu taşınmaz 3. sınıf sulu tarım arazisi olarak kabul ettiğini, bu durumun gerçekle örtüşmediği gibi kamulaştırma bedelini düşük çıkarmaya yönelik kötüniyetli bir tutum olduğunu, belirlenen kapitalizasyon faiz oranının Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, belirlenen %5 lik kapitalizasyon faiz oranının çok yüksek olduğunu, dava konusu taşınmaz için faiz oranının % 4 hatta % 3 olarak belirlenmesi gerektiğini, idarece belirlenen objektif değer artışı oranının çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın verimli arazi olup, korunması gereken tarımsal varlık olarak kabul edildiğini, dava konusu taşınmaz için en az %100 oranında objektif değer artışı oranı belirlenmek suretiyle değerinin takdiri gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkilce her türlü sanayi ve bostan ürünü yetiştirildiğini belirterek, kamulaştırmaya tabi tutulan dava konusu taşınmazın Anayasa'nın 46 ncı maddesi doğrultusunda tespit edilecek gerçek değerinin tespiti ile Anayasa Mahkemesinin son kararı çerçevesinde müvekkiline peşin olarak ödenmesini, müvekkili aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderini hükmedilmemesini ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitim tarihi olan 23.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalıya tapudaki payı oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon faizin %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını,arta kalan alanda değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılış tarihi 2020 yılı sonu olduğundan idarenin bedelin düşük çıkması için kötüniyet ile tüm davaları açtığını, bu nedenle 2021 yılı verileri dikkate alınarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizinin daha düşük alınması gerektiğini, taşınmazın merkeze, tren yoluna ve karayoluna yakın olduğunu, bu nedenle %100 objektif değer artışının daha yüksek uygulanması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin düşürülmesi amacıyla ekonomik değeri düşük ürünlerin esas alındığını, masrafın brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını, Muş arazilerinin ova olup verimli olduğunu, taşınmaz 1. Sınıf tarım arazisi olduğu hâlde, 3. Sınıf arazi gibi verimin belirlendiğini, arta kalan alanda değer azalışının en az %50 olması gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle, gelir metoduna göre resmî veriler uyarınca değer biçilmesinde, arta kalan alanın geometrik şekli, yüzölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı değerlendirilerek değer azalışı verilmemesinde, taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi ve Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları çerçevesinde davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında % 20 oranında objektif değer artışı takdir edilmesi gerekirken daha az takdir edilmesi gerektiği, dava konusu 416 (yeni 109 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu, yeni ada ve parsel numarası alarak tapuya kaydedildiği, taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olduğu anlaşıldığından,, taşınmazın yeni oluşan koordinatları itibarıyla kamulaştırma kapsamında kalıp kalmadığı ya da ne kadarlık kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığının açıklığa kavuşturulması açısından fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, güncel hali ile taşınmazın A harfi ile gösterilen 1.00 m² B harfi ile gösterilen 3.14 m², C harfi ile gösterilen 1.52 m² olmak üzere toplamda 5.66 m²lik kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığının belirlendiği, yeniden yapılan hesaplama sonucu toplam kamulaştırma bedelinin 171,16 TL olacağı, bu durumda fazladan depo edilen bedelin davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf Dairesince taleple bağlılık ilkesi görmezden gelindiğini, her ne kadar 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtları oluşmuş ve davalıya ait taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olsa da davacı idarece bu hususun istinaf konusu edilmediğini, bu değişiklikle beraber oluşacak ödeme farkının iadesine ilişkin bir talepte bulunulmadığını, davacı idarenin bu yönde bir talebinin bulunmadığı açıkça ortada olmasına rağmen istinaf mahkemesinin taleple bağlılık ilkesinden uzaklaşarak fazla ödenen bedelin iadesine karar vermiş olmasının bu bakımdan hukuka aykırı olduğunu, iadesine hükmedilen bedelin faiziyle beraber iadesine hükmedilmiş olması da hatalı olup mahkemece davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı hatalı olduğunu, yenileme çalışmaları sonucu oluşan değişikliklere dair bilirkişi incelemesi dosya üzerinden yapılmış olup yeni alan üzerinde yerinden keşif yapılmadığını, objektif değer artış oranının düşük uygulandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri ile 15 inci maddesinin son fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi yerindedir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.