"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1483 Esas, 2024/512 Karar
DAVALILAR : 1. ... vekili
Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 18.10.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/596 Esas, 2023/312 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... 13759 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından fiili ve hukuki el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedellerinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen taşınmazın el atma tarihinde ana arter olup olmadığının araştırılması gerektiğini, değer tespitinden önce taşınmazın el atma tarihindeki niteliğinin belirlenmesinin gerekli olduğunu savunarak, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakanlığın kamulaştırma sorumluluğunun bulunmadığını, husumet yönünden bakanlıklarının çıkartılması gerektiğini, taşınmaza fiilen el atılmayıp, hukuki el atma durumunun söz konusu olduğunu, görev yönünden reddinin gerektiğini savunarak haklı nedenlere dayanmayan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulüne uygun uzlaşmaya başvurulmadığını, emsallerin uygun olmadığını, düzenleme ortaklık payının hatalı değerlendirildiğini, raporun yetersiz olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, takyidatların bedele yansıtılmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun)18 inci madesinde 7181 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası kamulaştırma yükümlülüğünün mücavir alanda ise Belediye,mücavir alan dışında ise Valiliğe (İl Özel İdaresi) ait olduğundan haklarındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini uzlaşma dava şartına uyulmadan dava açıldığından davanın reddine karar verilmesini, imar planından dolayı taşınmaza el atıldığın kabulü ile davalı idarenin sorumlu tutulamayacağını, idarece o bölgenin okul ihtiyacı olduğunda kamulaştırma yoluna gidilecebileceğini, imar planından davalı idarenin bilgisi olmadığı da gözetildiğinde davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 inci maddesi.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın yol olarak fiilen el atılan kısmı ile proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan, ancak imar planında yol ve ilköğretim alanında kalan bölümlerin bedelinin ayrı ayrı sorumlu olan davalı idarelerden tahsile karar verilmesi doğrudur.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de aynı bent uyarınca arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması, emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması gerekir.
5. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen 4659 parsel sayılı emsal satış anonim şirkete yapılan satış olması itibarıyla özel amaçlı olduğu gibi dava konusu taşınmaza değer biçilirken emsal alınan diğer satışlar dava konusu taşınmaza uzak mesafede ve eski tarihli satış olduğu, satışların satış tarihinde alıcı,satıcı,satış bedeli,satış tarihi ve yüzölçümlerini gösterir tapu kayıtları,Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ve değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarını hususunda araştırma yapılmadan, bu hususlardaki cevabi yazılar getirtilip denetlenmeden değer biçildiğinden hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
7. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idareler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Y.L