"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/4630 Esas, 2024/750 Karar
Avukat ...
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 23.09.2022
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/394 Esas, 2023/338 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalılar ..., ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 39814 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 7 nci ve 8 inci maddelerinde öngörülen satın alma usulü şartlarına uyulmadan davanın açıldığını, taşınmazın tapu kaydına kamulaştırma şerhinin işlenmediğini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, bu durumun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalılar ..., ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, taşınmazın metrekare birim bedelinin %45 oranında düzenleme ortaklık payı düşürülmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2022/83 Esas, 2223/69 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeyi iptal ettiğini, kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin kanunilik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; iptal edilen imar planına göre kamulaştırma yapılmasında kamu yararı bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, rapora itirazlarının nazara alınmadığını, kamulaştırılan taşınmazın gerçek değerinin hesaplanmadığını, dava konusu taşınmaz ve üzerindeki yapı için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
3. Davalı ..., ... ve ... istinaf dilekçelerinde özetle; iptal edilen imar planına göre kamulaştırma yapılmasında kamu yararı bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, rapora itirazlarının nazara alınmadığını, kamulaştırılan taşınmazın gerçek değerinin hesaplanmadığını, dava konusu taşınmaz ve üzerindeki yapı için belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın arsa niteliğinde kabulünün doğru olduğu, davacı idare tarafından sunulan ve bilirkişi heyetince resen belirlenen emsallerin değerlendirmesinin yapıldığı ve yakın tarihli satışa konu olması, nitelik itibarıyla dava konusu taşınmaza yakın özelliklerde olması nedeniyle resen belirlenen ... Mahallesi 31045 ada 16 parsel sayılı taşınmazın emsal olarak alındığı, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazın imar parseli olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru görüldüğü, taşınmaz üzerindeki yapılara dava tarihi nazara alınarak değer biçilmesinde, neticesinde davalıların hissesi bakımından toplam kamulaştırma bedelinin tespitinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, dosyaya kazandırılan dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas rayiç değerleri ile bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme arasında mübayenet olmadığı, ancak Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzunca fıkrasının iptaline karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürütülemeyeceği yönündeki Yargıtay 5. Hukuk Dairesi içtihatları dikkate alındığında, davanın açıldığı tarih itibarıyla, işbu davada faize dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar hükmedilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca taşınmazda yer alan yapıların yıpranma oranının hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 39814 ada 10 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı oy)
(Karşı oy)
K A R Ş I O Y
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair iştirak ettiğimiz kabulü nazara alınarak; davalı tarafın açıkça, "Yasal Faiz"in dışında bir "Faiz"in uygulanmasına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığımız, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kamulaştırma bedeline uygulanacak faizle ilgili gerekçesini usul ve yasaya uygun bulan kabûl ve kararına açıkladığımız nedenlerle katılmıyoruz. 23.01.2025