"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1039 Esas, 2022/2543 Karar
DAVA TARİHİ : 22.06.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/250 Esas, 2020/89 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince uzlaşma dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekilleri asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Mersin ili, ..., ... Mahallesi 361 ada 98 parsel sayılı taşınmazın 1965 yılında davalı idarece kamulaştırıldığını, müvekkillerinin murisi olan ... ile ...'a kamulaştırmaya ilişkin noter tebligatının usulüne uygun olarak yapılmadığını, nitekim ...'ın noter tebligatından önceki tarihte vefat ettiğini, ...'ın ise adına yapılan tebligatı alan ... ile aynı adreste oturmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle kamulaştırma işlemi tamamlanmadığından açtıkları davanın kamulaştırma bedelinin artırılması davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranına hükmedilmesini ve nispi vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, 1976 yılında kamulaştırma tebligatının yapıldığını ve bedelinin aynı yıl içinde Ziraat Bankası Adana Şubesine yatırıldığını, buna rağmen taşınmazın müvekkili idare lehine tapuda devredilmediğini, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, bedel artırım davasının kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesini, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın değerinin hesaplanmasında el atma tarihindeki niteliğinin esas alınması gerektiğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinde uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiğini, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın davasını ispat edememesi halinde taşınmazın müvekkili idare adına tescili gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uzlaşma dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak nitelendirilmişse de davanın bedel artırım davası olduğunu, bedel artırım davalarında uzlaşma usulü dava şartı olmadığından davanın bu gerekçe ile reddedilmesinin yerinde olmadığını, davalı idarenin uzlaşmaya yönelik hiçbir girişimi olmadığı gibi davalı tarafın beyanları dikkate alınırsa davacı taraf ile uzlaşmayacağının da açık olduğu, usul ekonomisi gereği davanın görülmesi gerektiğini, davalı idare lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davalı idarenin kamulaştırma evraklarının usulsüz tebliğ edildiği, kamulaştırma işlemi tamamlanmadan taşınmaza fiilen atıldığı sebebiyle dava açtığı, davacı tarafın beyanları ve tüm dosya kapsamının hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde İlk Derece Mahkemesinin davayı kamulaştırmasız el atma davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaza el atma tarihinin 1976 yılı olduğu, 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında el atılan taşınmazlar için 6487 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda uzlaşmanın dava şartı olarak kabul edildiği, 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin altıncı bendinde idare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği tarihten itibaren üç ay içinde malik veya idare tarafından bedel tespiti davası açılabileceğinin düzenlendiği, davacıların yasanın aradığı uzlaşma başvurusunda bulunmadıkları anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırma bedelinin arttırılması hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesi ve 05.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile değiştirilmeden önceki 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 05.05.2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun'a ait 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesinde yer alan "Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır" hükmü dikkate alınarak, dava konusu taşınmaza ilişkin kamu yararı kararının 4650 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce verildiği ve anılan hüküm uyarınca davacıların murisleri ..., Mustafa ..., ... ve ...'a muhtelif tarih ve yevmiye numaralarıyla Tarsus 2. Noterliği kanalıyla kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkartıldığı anlaşıldığından 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesi gereği önceki Kanun hükümlerinin uygulanacağı sonucuna varılmıştır.
3. Şu durumda davanın kamulaştırma bedelinin artırılması davası olarak nitelendirilmesi suretiyle; kamulaştırma evraklarının tebliğ edildiği tarihte dava konusu taşınmazın 1/2 payına elbirliği ile malik olan ..., Mustafa ..., ... ve ...'ın her birine düşen pay tespit edilerek, adlarına yapılan kamulaştırma evrakı tebligatının usulüne uygun olduğu anlaşılan muris ... ve muris ...'a düşen paylar yönünden kamulaştırma tebliğinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine, adlarına yapılan kamulaştırma evrakı tebligatının usulüne uygun olmadığı anlaşılan muris ... ve muris ...'a düşen paylar yönünden ise yapılan tebligatın geçersiz olduğu dikkate alınarak esasa ilişkin hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar ... vd. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.