"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/88 Esas, 2016/66 Karar
DAVA TARİHİ : 25.01.2013
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Adıyaman ili, Kahta ilçesi, Yığınak köyü 719 parsel sayılı taşınmazın baraj göl suları altında kaldığı belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 20.03.2014 tarihli ve 2013/112 Esas 2014/220 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; Kahta Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/136 Esas 2002/185 Karar sayılı dosyasında; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava konusu 434 parsel sayılı taşınmazın Atatürk Barajı 542 metre su kotu altında kaldığı, davalı idare ... tarafından kamulaştırılmadığı, bedelinin ödenmediği iddiasıyla kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, Mahkemece yargılama sırasında alınan fen bilirkişisi raporuna göre dava konusu taşınmazın 536,34 metre kotuna kadar olan kısmı 18.751 m² olarak tespit edilmiş ve bu kısım el atma bedelinin tapu maliki davacılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiş, verilen karar Dairemizce onanarak 13.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda söz konusu davada 542 ile 536,34 metre su kotu arasında kalan ve idarece halen el atılmamış olan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 09.02.2016 tarihli ve 2015/88 Esas, 2016/66 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verildiğini bu nedenle nispî vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ... olarak; davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
3. 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispî vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi uyarınca idare lehine nîspi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasını gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücreti ile ilgili 4 üncü bendindeki "1.800,00 TL" sayısının çıkartılması, yerine "9.481,70 TL" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.