"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/860 Esas, 2024/646 Karar
DAVA TARİHİ : 24.05.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/400 Esas, 2021/183 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 3,40 X 5,40 ebatında betonarme ilave oda yapmak sureti ile ortak alana müdahalede bulunduğunu, davalının yapmış olduğu imalatların ortak alana müdahale niteliğinde olduğunu, davalının yapmış olduğu mimari projeye aykırılığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu sitenin ana yolunun müvekkilinin evinin arka tarafından geçtiğini, dava konusu yapıldığı iddia edilen alanın ise yolu tutan istinat duvarının önünde, istinat duvarını tutan içi toprak dolu kuru taş duvar olduğunu, müvekkilinin taş duvarı yıkarak istinat duvarı için destek ve güçlendirme yaptığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazına yönetim planına ve onaylı ruhsatlı projesine ve yasal mevzuata aykırı herhangi bir imalat yapmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yazılı ve sözlü beyan ve savunmalarını dikkate alınmadan, dava konusu taşınmaz içerisinde inceleme yapmadan, eksik inceleme sonucunda hazırlanmış olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, bilirkişilerin müvekkilin taşınmazı satın almasından önceki halini dikkate almadığını ve raporlarında belirtmediklerini, taşınmazın önceki yıllarda meydana gelen yağışlar nedeniyle zarar göreceği bu hali ile kullanılamayacağı hususunu da dikkate almadıklarını, söz konusu taş duvarın 2017 yılında yaşanan depremde zarar gördüğünü ve duvar içindeki toprağın kaydığını, müvekkilinin kuru taş duvarın yıkılarak, ana istinat duvarının ve site içi yolun çökmemesi, kendi taşınmazına ve sitede bulunan diğer taşınmazlara zarar vermemesi için mevcut taş duvara destek ve bu alana güçlendirme yaptırdığını, bu nedenle de oda olarak adlandırılamayacağını, kaldı ki yapılan desteğin yıkılması halinde yukarıda bulunan istinat duvarının ve zeminin aşağıya kaymasının söz konusu olup olamayacağı konusunda yeterli teknik bir inceleme yapılmadığı gibi böyle bir incelemeye dayalı olarak düzenlenmiş bir raporun da olmadığını, dolayısıyla tüm bu hususları içeren gerekli araştırmaların yapıldığı raporun hazırlanması gerektiğini, bu haliyle yıkım gerçekleşir ise evin içinde yaşayan müvekkil ve ailesinin hayati tehlikesi olduğunu, bilirkişilerce kullanılan ve bilimsel olduğu iddia olunan “tıklatma” metodu ile tespit ettiklerini beyan ettikleri sonuçların teknik olarak inandırıcılıktan uzak, gerçeğe ve bilime aykırı olduğunu, mahkemece bu bilirkişi raporuna itirazlarımız hiç dikkate alınmadan ek rapor talebinin reddedilerek davanın kabulüne karar verildiğini, oysaki bilirkişi raporunun bu haliyle bilimsellikten uzak, denetime elverişli olmayan ve hükme esas alınamayacak bir rapor olduğunu belirterek mahkeme kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, Kanuna ve yönetim planına aykırı bir durum olmadığını, diğer bağımsız bölüm malikine verilmiş olan bir zararın da söz konusu olmadığını, davacının iddialarının hukuka aykırı ve yersiz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.