Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5945 E. 2025/1906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer ödeme nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davasında yargılamanın iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Aynı taşınmaz için daha önce açılmış ve kesinleşmiş bir dava bulunduğu, davalıların bu durumu bilerek mükerrer talepte bulunduğu ve yargılamanın iadesi şartlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin yargılamanın iadesi talebini kabulüne ve davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/167 Esas, 2023/87 Karar

DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...

2. ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 25.10.2019

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yargılamanın iadesi istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yargılamanın iadesi talebinin kabulüne, iade istenilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini talep eden davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından müvekkil idare aleyhine 2010/468 Esas sayılı dava dosyasında 7560 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucu taşınmazdaki davalılara ait hissenin yol olarak terkinine ve bedelinin 469.279,00 TL olarak tespiti ile müvekkil idareden tahsiline dair verilen kararın 17.09.2012 tarihinde kesinleştiğini belirlenen bedelin davacılara ödendiğini, ancak söz konusu karara istinaden taşınmazın terkini için tapu müdürlüğüne başvurulduğunda taşınmaz kaydında yer alan Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü lehine şerhten dolayı tescilin yapılamadığını ve davalıların ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/738 Esas sayılı dosyasında açılan davada verilen karar gereği taşınmaz bedelinin Karayolları tarafından İcra Müdürlüğünün 2001/2253 Esas sayılı dosyasında ödendiğinin tespit edildiğini, Karayolları cevabı ile davacıların aynı taşınmaz için mükerrer talepte bulunduğu hususunun 25.07.2019 tarihinde öğrenildiğini, bu nedenle davalılara yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini belirterek Mahkemenin 2010/468 Esas sayılı dosyasında verilen kararla ilgili yargılamanın iadesini, kabul kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın iadesi talebinin yerinde olmadığını, talebin 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi 15.12.2020 tarihli ve 2019/272 Esas, 2020/343 Karar sayılı kararı ile yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile davanın reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.06.2021 tarihli ve 2021/751 Esas, 2021/908 Karar sayılı kararı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.06.2021 tarihli ve 2021/751 Esas, 2021/908 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın, aleyhine durum oluşmadıkça kararı temyiz hakkı bulunmadığından, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalılar vekilinin temyizi yönünden yapılan değerlendirmede; dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacı idare (yargılamanın iadesini isteyen davalı ...) tarafından herhangi bir harç yatırılmadığı anlaşıldığından, başvurma harcı ile peşin karar ve ilam harcı alınması ve sonra işin esasına girilmesi gerekirken yasal gereklilikler yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kanunda belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde yargılamanın iadesi talebinde bulunulmadığını, davalı ..., yargılamanın herhangi bir aşamasında, yargılamanın iadesi talebine konu ettikleri dava dosyasından bahsetmediğini, kesin hüküm itirazında bulunmadığını, dosyaya herhangi bir belge sunmadığını, davalı idarelerin, yargılama safhasında (kendi kurusu ile) sunmadığı belgelere dayanarak, kararın kesinleşmesinden sonra yargılamanın iadesi talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, yargılamanın iadesi talebine konu Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/468 Esas, 2011/444 Karar sayılı 14.07.2011 tarihli kararı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince onanmakla 17.09.2012 tarihinde kesinleşmiş olup, davalı idare tarafından 15.10.2019 tarihinde yargılamanın iadesi talebinde bulunulduğu gözetildiğinde 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunulmadığını, yargılamanın iadesini talep edenler bakımından yargılamanın iadesi sebepleri bulunmadığından talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, tapu kayıtlarının hatalı tutulması sonucu ikinci kez dava açılmasında, hiçbir somut delil olmaksızın müvekkilin hileli davranışta bulunduğunun kabul edilmesinin doğru olmadığını, aynı nedene dayalı olarak, aynı kişiye yapılan mükerrer ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesinin istenebilmesi mümkün olduğundan, söz konusu nedenle yargılamanın iadesi talebinde bulunulması mümkün olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371, 375, 376 ve 377 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki delil ve belgelere göre, dava konusu İstanbul ili, 7560 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davalılar tarafından ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/738 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davası neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve temyiz incelemesinden geçerek 26.06.2001 tarihinde onandığı anlaşılmıştır.

3. Davalılar eldeki davada, aynı taşınmaza ilişkin olarak ... ve davacı ... aleyhine İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine 2010/468 Esas sayılı dosyası ile açtığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası neticesinde, ... aleyhine açılan davanın reddine, Belediyesi aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek 17.09.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

4. Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; yargılamanın iadesi şartlarının oluştuğundan bahisle talebin kabulü ile mükerrer dava niteliğinde olan 2010/468 Esas sayılı davaya ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

5. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın

ONANMASINA,

Davalılardan alınması gereken 3.034,00 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 492,00 TL'nin mahsubu ile kalan 2.542,00 TL'nin alınmasına,

17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.