"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/335 Esas, 2024/415 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mut 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/414 Esas, 2023/1157 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ..., ...........Mahallesi 885 (ifrazen 355 ada 15) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu, kararın hüküm fıkrasının 5 nolu bendinde tespit edilen kamulaştırma bedeli olan toplam 130.608,37 TL'ye dava tarihi olan 27.09.2019 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletildiğini, ancak kamulaştırma bedelinin 111.857,80 TL'lik kısmının kaldırma kararı öncesi 2020/556 Esas sayılı karar ile ödenmiş olup fark bedel olan 18.750,57 TL'nin bu dosyada ödendiğini, bu nedenle bedellere faiz başlangıç tarihlerinin ayrı ayrı işletilmesi gerektiğini, bedelin çok yüksek belirlendiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın etrafında yerleşim yeri sanayi sitesi bulunup mahalleye bitişik konumda olduğunu, bu nedenle arsa sayılması gerektiğini, taşınmaz bedelinin düşük hesaplandığını, en az %200 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini, üretim masrafının brüt gelirin 1/3'ü üzerinde alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazda arta kalan kısımlardan 16 nolu parselde %10, 14 parselde ise %45 oranında değer düşüklüğü uygulandığını, ancak yol ile taşınmaz arasında 8-10 metrelik kot farkı oluştuğunu, yoldan yararlanma imkanının kalmadığını, bu nedenlerle değer azalışının daha fazla olması gerektiğini, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, TEFE-TÜFE oranında faiz işletilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen 51,21 TL/m² ile arta kalan kısımlardan 355 ada 16 nolu parsel için %10 değer azalışı ile 355 ada 15 parsel için belirlenen %45 oranındaki değer azalışının yerinde olduğu, mahkemece kamulaştırma bedeli olarak belirlenen zemin metrekare bedeli ile arta kalan kısımlardaki %10 ve %45 oranlarındaki değer düşüklüğü oranları üzerinden hesap edilen kamulaştırma bedelinin uygun olduğu; ancak Mahkemece 13.09.2023 tarihli ek rapor ile belirlenen fark bedele de ilk dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin ve ayrıca dava tarihinden 4 ay sonrası itibarıyla faiz başlangıcı belirlenmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz başlatılmasının hatalı olduğu, yine hükme esas alınan bilirkişi son ek raporunda arta kalan 355 ada 16 nolu parselde %10 oranında değer azalışı olacağının belirtilerek bu oran üzerinden hesap yapılması gerekirken hesaplama kısmında %15 oranında değer düşüklüğü üzerinden hesap yapıldığı, 355 ada 16 parseldeki değer düşüklüğü oranının 11.442,05 TL olması gerektiği anlaşılmakla bu değer üzerinden kamulaştırma bedelinin 124.887,33 TL olması gerektiği sonucuna varılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, belirtilen eksiklik ve hatalar nedeniyle hükmün düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalılar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarım arazisi niteliğindeki Mersin ili, ..., Aşağıköselerli Mahallesi 355 ada 15 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de yerindedir.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olduğu belirtilen 28.01.2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de; dava tarihinden itibaren 4 ay sonrası 28.01.2020 tarihi olduğundan; yanılgılı değerlendirme ile faiz başlangıç tarihinin yazılı şekilde belirlenmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "28.01.2019" tarihinin hükümden çıkarılması, yerine "28.01.2020" tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.