Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6098 E. 2025/1021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın yüzölçümünün artması nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kamulaştırma bedeli ödenen kısımla sınırlı olarak tapu iptal ve tesciline karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2087 Esas, 2024/635 Karar

DAVALILAR : ... vd.

DAVA TARİHİ : 25.12.2020

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/604 Esas, 2021/630 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 127 ada 78 parsel (eski 526 parsel) sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin banka hesabına yatırılarak noter tebligatının yapıldığını, davalılar murisi taşınmaz malikince müvekkili idare aleyhine Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/32 Esas, 1998/292 Karar sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açıldığını ve hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, böylece kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, buna karşılık davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın 3.600 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın tamamının müvekkili idare tarafından kamulaştırılarak bedelinin ödendiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışması sonucunda taşınmazın yüzölçümünün arttığını, bu nedenle davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine gerekçe olarak gösterilen Yüksek Mahkeme kararlarının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarına ilişkin olduğunu, oysa eldeki davanın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olduğunu, davalı tarafın yıllar önce kamulaştırma bedelini almasına karşın müvekkili idare lehine ferağ vermediğini, dolayısıyla bu davanın açılmasına sebebiyet verdikleri, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, taşınmazın her türlü takyidattan ari olarak müvekkili idare adına tesciline kurulmamasının infazda sıkıntı oluşturabileceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kaydı maliki olan davalıların ve murisinin davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği hâlde davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri, taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yenileme çalışmaları sonucunda oluşan yeni tapu kaydında yüzölçümünün, dolayısıyla kamulaştırılan kısmının arttığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince kamulaştırılarak bedeli ödenen yüzölçümü yönünden kabul kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davayı kabul etmeyen davalılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması ve taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiği hâlde, yazılı şekilde tescil hükmü kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ana kanuna işlenemeyen geçici 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.