Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6101 E. 2025/1800 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarenin taşınmazlarına kamulaştırmasız el atması sebebiyle tazminat ve ecrimisil talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza 1983 yılından önce fiilen el atılmış olması sebebiyle maktu harç uygulanması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince nispi harca hükmedilmesi hatalı bulunmuş ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2226 Esas, 2024/469 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/90 Esas, 2022/386 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda;

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre her bir paydaş için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., 1095 ada 99 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat ile ecrimisilin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davasının kabulüyle taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepler

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın 1968 tarihli imar planında yol olarak ayrıldığını, parselden kadastro geçerken 1967 yılında kurulmuş olan irtifak hakkı terkin edilmediği sürece parsel mülkiyeti üzerinde işaretli alanda her türlü vesait ve yaya olarak geçmek üzere açık bir yol olmak durumunda olduğunu, taşınmazın olarak dosyada mevcut planda görüldüğü gibi ve yerinde fiilen de yol olarak mevcut olup, yeni herhangi bir çalışmaya konu olmadığını, bu hususun karar tesisinde göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini, bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, davacıların da bu yolu kullandığını, objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini, emlak vergi değeri ile belirlenen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu; ancak ecrimisil bedeli yönünden talep aşılarak hüküm kurulması doğru olmadığından hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve geçici 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1983 yılından önce fiilen el atılmış olduğundan maktu harcın hüküm altına alınması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme yapılmak suretiyle nispi harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci bendinin (5) numaralı alt bendinin hükümden çıkartılması, yerine "Alınması gereken 80,70 TL'nin peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 13.568,48 TL'nin talep halinde yatırana iadesine, 80,70 TL'nin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine'" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.