"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2432 Esas, 2024/561 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/278 Esas, 2019/64 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ..., 6844 parsel (yeni 101 ada 105) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davacı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu, yargılamanın uzaması müvekkil kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkil kurum kendisini vekille temsil ettirmiş ve davanın da kabulle sonuçlanmış olmasına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olup davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, davaya konu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkil kurum adına tesciline karar verilmişse de dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın tapu kayıtlarında tarla vasfında yer aldığını, etrafının tarım arazileri ile çevrili olup meskun mahal olmadığını, ayrıca belediye hizmetlerinden yararlandığı belirtilmesine rağmen bunun belgelenmesi gerektiğini, arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ve kamulaştırma bedelinin fahiş hesaplandığını, kaldı ki arsa olarak kabul edilse bile değerleme için alınan emsalin doğru olmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaza uzak olduğunu, satışının kimler arasında yapıldığının belli olmadığını, özel amaçlı satış ihtimaline karşı bu hususunda bilirkişi raporunda açıkça belirtilmesi gerektiğini, anılan sebeplerle usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, Daire denetiminden geçen dosyalar nazara alındığında tespit edilen metrekare birim fiyatının istinaf eden tarafın sıfatına göre yerinde olduğu, davanın 4 aylık süre içerisinde sonuçlandırılmaması nedeniyle hüküm altına alınan kamulaştırma bedeline 4 aylık süreninin bitim tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak taşınmazın bulunduğu mahallenin adı gösterilmeyerek yalnızca yeni ada parsel numarasının yazılması ile yetinilmesi yerinde olmadığı gibi, dava tarihinin 08/05/2018 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında hatalı olarak 04/04/2018 tarihinin gösterilmesi ve yine faiz başlangıç tarihi bakımından da hatalı olarak bu tarihin esas alınması doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.