Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6262 E. 2025/2217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespitine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve bilirkişi raporunda arsa niteliğine göre değer biçilmesinde, irtifak hakkı tesisinden önceki ve sonraki değeri arasındaki farkın kanuna uygun yöntemlerle saptandığı, adil ve hakkaniyete uygun irtifak hakkı karşılığının hesaplandığı ve davacı idare yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3303 Esas, 2024/394 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/89 Esas, 2022/293 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin olduğu gerekçesiyle 05.04.2024 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2024 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ... köyü, 10056 ada 14 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın büyük bir kısmının kapalı zeytin bahçesi, kalan kısmının ise kapalı ceviz bahçesi niteliğinde olup kapalı meyve bahçesi olarak değerlerinin biçilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın hemen sınır parsellerinde yerleşim ve ikamet edilen konutlar bulunmakla birlikte taşınmazın bulunduğu konumun, elektrik, su, doğalgaz, internet gibi her türlü alt yapı ve belediyecilik hizmetlerinden yararlanabildiği ve sınırları dikdörtgen şekline benzeyen taşınmazın iki tarafından ... köyü iç yoluna cepheli olduğu, ... köyü mahalle merkezine kuş uçumu 450 metre, Bursa şehir merkezine kuş uçuşu yaklaşık 16 km olduğu gözetilerek taşınmaza arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, aksi hâlde uygulanacak objektif değer artışı oranı takdir edilirken bu hususların da göz önünde bulundurulmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın zeytinlik vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan kök raporun hukuka uygun olmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan 9,09 kat değerli olduğu yönünde hatalı ve soyut bir tespit yapıldığını, emsalin uygun olmadığını ve belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değeri arasındaki farkın kanuna uygun yöntemlerle saptanarak buna göre adil ve hakkaniyete uygun irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında, davanın niteliği ve mahiyetine göre davacı idare yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında kesin olarak karar verildiği belirtilse de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek karar usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri de tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesi ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 05.04.2024 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.