Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6289 E. 2025/1850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedellerinin davalı idareden tahsili istenmesine ilişkin davada, ilk derece mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği esastan ret kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1936 Esas, 2024/61 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/202 Esas, 2023/448 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu Batman ili, ..., köyü 528, 529, 530 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız el atılması nedeniyle belirlenecek taşınmaz bedellerinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırılan alanın bedelinin maliklere ödendiğini, ödemeye ilişkin makbuzu sunduklarını, sadece petrol üretim sahasına ek olarak kurulan alanla sınırlı olmak üzere başlatılan kamulaştırma sürecinin devam ettiğini, kamulaştırılan alan dışında müvekkili ortaklığın herhangi bir müdahale ve faydalanması durumunun söz konusu olmadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 27 nci maddesi ile aciliyet durumunda bedel tespiti dışındaki diğer işlemler sonradan yerine getirilmek suretiyle idarelere mahkemece belirlenen bedeli maliklere ödeyerek taşınmaza el koyma yetkisi verdiğini, kurumun da bu yola başvurarak taşınmaz bedelini belirlediğini ve taşınmaza el koyduğunu, Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne kamulaştırma kararı verilmesi için yazı yazılmışsa da mezkur kurum tarafından karar henüz gelmediğinden bugüne kadar müteakip kamulaştırma işlemlerinin yapılamadığını, devam eden bir kamulaştırma süreci olduğundan davacının dava açamayacağı, taşınmazın bedelinin acele kamulaştırma kararları ile belirlenip davacılara ödendiğini, bedele itiraz etmedikleri gibi hisselerine düşen 675.810,75 TL’yi de tahsil ettiklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesine sunulan mazeretin "davalı tarafın belgelendirilmemiş mazeretinin reddine karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olundu." denilmek suretiyle reddedildiği, UYAP ekran görüntüsünden de anlaşılacağı gibi işlemden kaldırma kararını içeren duruşma zaptının taraflara tebliğ edilmediğini, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/9643 Esas, 2020/5686 Karar sayılı kararında "...kararın tebliği ile vekilin işlemden kaldırma kararından haberdar olmasının sağlanması gerekirken, işlemden kaldırma kararının duruşmada tefhimi ile yetinilmesi ve sonrasında nihai hükümde davanın 02.02.2016 tarihinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve 3 aylık yasal sürede dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nin 150. maddesi uyarınca asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir" denilerek işlemden kaldırma kararını içeren duruşma zaptının taraflara tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemesinin Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin beşinci fıkrasında "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, dosyanın İlk Derece Mahkemesince işlemden kaldırıldığı ve 3 ay içerisinde yenilenmemiş davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın usul ve kanuna, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu, Mahkemece davalı vekilinin mazereti kabul edilmedikten sonra dosyanın 3 ay daha derdest olarak kalmaya devam ettiği hâlde, davalı vekilince bu süre içerisinde dosyanın takip edilmediği ve herhangi bir yenileme dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.