"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2769 Esas, 2024/779 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/252 Esas, 2021/265 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 358 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamışlar.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece Hazine lehine dava konusu taşınmazda irtifak hakkı tescil ve tesisine karar verilmiş ise de hükmün tamamlanması taleplerini içeren dilekçelerinde "kullanım hakkı ...'na ait olmak üzere Maliye Hazinesi lehine irtifak hakkı tesis ve tesciline", şeklindeki ifadenin hükümde yer alması istenilmiş olmasına rağmen kararda yer almadığını, diğer yandan Mahkeme kararında davanın niteliği gereğince taraflara vekâlet ücretine yer olmadığına karar verilmiş iken davalı lehine 4.080,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş olduğunu ancak tavzih yolu ile davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, İdare lehine vekâlet ücreti takdirine hükmedilmesini talep ettiklerini, kamulaştırma bedelinin bilirkişilerce fahiş ve hatalı olarak hesaplandığını dava konusu taşınmazın uygulama imar planı dışında kaldığını bilirkişiler tarafından taşınmazın meskun mahallede kalması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekçe gösterilerek arsa olarak değerlendirildiğini, yapılan bu değerlendirmenin hatalı olduğunu, emsal olarak alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın arasında konum, nitelik, yüz ölçümü ve emlak değerleri açısından ciddi farklar bulunduğunu emsal taşınmazın özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmaza emsal olabilecek mahiyette olmadığını, raporun hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığını, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmaz üzerinde kullanım hakkı davacı idareye ait olmak üzere Hazine adına irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci fıkrasının tamamen hükümden çıkartılması, yerine; " Davanın KABULÜ ile, Dava konusu Hatay ili ... ilçesi ... Mahallesi 358 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 221,31 m² kısmı üzerinden kullanım hakkı davacı idareye ait olmak üzere Hazine lehine irtifak hakkı tesis ve tesciline, irtifak bedeli olan 9.759,65 TL'nin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, ayrıca depo bedelinin vadeli hesaba alınmasına, Fen Bilirkişisinin 26.03.2021 tarihli rapor ve krokisinin kararın eki sayılmasına," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.