Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6308 E. 2025/1357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın akıbetine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesi hatalı görülerek bu husus düzeltilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3251 Esas, 2024/685 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale ili, ........ ilçesi, ............ Mahallesinde bulunan 113 ada 1 (ifrazen 113 ada 21 ve 22) ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece düşük bedel tespit edildiğini, taşınmazların niteliği ve konumuna uygun bedel belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2020 tarihli ve 2018/415 Esas 2020/59 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2020/1324 Esas, 2022/2490 Karar sayılı kararı ile arazi ve şeftali bahçesi niteliğindeki taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilmesinin uygun olduğu belirtilerek, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile dava konusu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazda objektif değer artış oranının % 50 olarak uygulanması gerektiği ve 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın arta kalan kısmının da kamulaştırılması gerektiği belirtilerek yapılan hesaplama doğrultusunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2020/1324 Esas, 2022/2490 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu 114 ada 1 parsel sayılı taşımazın yenileme çalışmaları sonucu yeni ada-parsel numarası üzerinden ve yeni alanı gözetilerek karar verilmemesi hatalı olduğu gibi dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünden arta kalan ve taşınmazdan ifrazen oluşan 113 ada 21 parsel sayılı taşınmazın Bölge Adliye Mahkemesince kullanılamaz hâle geldiğinden bahisle bedeline hükmedilmiş ise de davalı taraf bu hususa itiraz ettiğinden kısmî olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalılara % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan bu kısmın bedelini de ödemek suretiyle bu kısımda mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi hâlinde kamulaştırılan kısmın bedeline hükmedilmesi, aksi hâlde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından, dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı 23.040.00 m² yüzölçümlü taşınmazın Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/74 Değişik İş sayılı dosyasında tamamının acele el koyma bedelinin tespitine karar verildiği, eldeki kamulaştırma bedelinin tespiti dosyasında ise 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 113 ada 22 parsel sayılı 22.193.32 m²lik kısmın kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, bu parsel için tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edilirken dava konusu taşınmazın eldeki dosyada kamulaştırmaya konu alanına isabet eden miktarın belirlenip indirilmesi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı uyarınca inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kalan kısımda değer kaybı olmayacağını, iadeye konu bedelin ve harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alındığında yasal faiz oranının zararlarını karşılayamayacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması uygundur.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Davacı idare harçtan muaf olduğu hâlde, aleyhine harca hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 11. bendinden "Davalı tarafça sarfedilen istinaf başvurma harcı 148,60 TL, posta masrafı 228,00 TL olmak üzere toplam 376,60 TL'nin davacı idareden alınarak davalı tarafa verilmesine," bendinin çıkartılması, yerine "Yargılama sırasında sarfedilen posta masrafı 228,00 TL’nin davacı idareden alınarak davalı tarafa verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.