Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6325 E. 2025/4624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve uygulanacak faiz oranına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca gelir metoduna göre taşınmaz bedeli tespit edilmiş, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ve Yargıtay içtihatları gözetilerek kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanması gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi'nce fark bedeli tespitinde maddi hata yapıldığı gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2356 Esas, 2024/984 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/229 Esas, 2022/346 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.04.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı ... vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 162 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça verilmiş cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ve mevzuatta öngörülen hesaplama yöntemine uyulmadığını, taşınmazın sulu tarım arazisi olmadığını, sulama masrafına ilişkin somut açıklama olmadığını ve üretim masraflarının hatalı hesaplandığını, münavebenin yanlış belirlendiğini, kıymet takdir raporunun resmi verilere ve piyasa koşullarına uygun hazırlandığını, kapitalizasyon faiz oranının doğru belirlenmediğini, lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artışının uygulanması gerektiğini, örnek dosyalarda objektif değer artışının uygulandığını, objektif değer artış oranının en az % 50 olması gerektiğini, buğday ve bostan veriminin düşük alındığını ve bu nedenle de bedelin olması gerekinin çok altında çıktığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğinde olduğunun kabulü ile net geliri esas alınarak değerinin tespit edilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemekle birlikte; Dairemiz ve Yargıtay denetiminden geçen, aynı bölgedeki taşınmazlara ilişkin dava dosyalarında sulu tarım arazilerinde uygulanan değerler ile uzun yıllar ilçe tarım verileri nazara alındığında dava konusu taşınmazın net gelirinin hesaplanmasında, raporda uygulanan değerler diğer yönlerden uygun ise de buğday ürününün dekar başına verim miktarının 500 kg, bostan ürününün dekar başına verim miktarının 2300 kg, saman fiyatının 1,15 TL alınarak kamulaştırma bedelinin yeniden hesaplanması, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeden daha önce Dairemize intikal eden ve kesinleşen dava dosyaları ile aynı kamulaştırma kapsamında açılan ve Dairemize intikal eden dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarının karşılaştırılması sonucu yeknesaklığın sağlanması açısından, taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda yazılı özellikleri de dikkate alındığında yukarıda belirtilen değerler ışığında net ürün gelirine göre bulunacak değerine %20 oranında objektif değer artışı uygulaması suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için, raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, alınan ek raporda objektif değer artışı da uygulanmak suretiyle taşınmazın metrekare birim değerinin 86.29 TL toplam kamulaştırma bedelinin ise 905.978,56 TL olduğu bildirilmiş olup, ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu görülerek kamulaştırma bedel belirlenmiş ve ayrıca tespit edilen kamulaştırma bedeline kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz uygulanmak suretiyle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeline,kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesinin ve % 20 oranında objektif değer artışı uygulamasının doğru olmadığı hususlarını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu ve örnek dosyalar gözetilerek objektif değer artışı oranının en az % 50 oranında uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması gerekirken kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulanması doğru görülmemiştir.

6. Kamulaştırma fark bedeli 294.083,44 TL olup, davacı idare tarafından işbu fark bedeli bloke edilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesince fark bedelin maddi hata sonucu 293.604,13 TL olarak kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının,

a) (B) harfli bendinin, (1) numaralı alt bendinin, faize ilişkin ikinci paragrafının hükümden çıkarılması, yerine "Dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından İlk Derece Mahkemesince belirlenen 611.895,12 TL kamulaştırma bedeline 10.11.2021 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 28.06.2022 tarihine, Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen fark bedel 294.083,44 TL'ye ise 10.11.2021 tarihinden, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 28.03.2024 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına ve faizin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılması,

b) (B) harfli bendinin, (1) numaralı alt bendinin, ödemeye ilişkin üçüncü paragrafında yer alan “293.604,13” sayısının çıkarılması yerine “294.083,44” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 28.000,00 TL vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.