"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/868 Esas, 2023/2101 Karar
DAVA TARİHİ: 21.09.2017
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/311 Esas, 2018/272 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Karamürsel ilçesi, İnebeyli Mahallesi, 147 ada 83 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarece dava öncesinde teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, davada değerlendirme tarihi kanun amir hükmü gereği dava tarihi olduğundan dava tarihine göre değerlendirme yapılacağını, ayrıca yine kanunun amir hükmü gereği dava tarihinden 4 üncü aydan itibaren ayrıca faiz blokesinin de gerekeceğini, bu nedenlerle taşınmazın gerçek bedelinin bilirkişi marifetiyle tespiti ile müvekkillerine faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir hesabında giderlerin düşük gösterildiğini, taşınmazın sulu arazi olmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının yersiz olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, münavebe ürünlerinin hatalı belirlendiğini, kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı kamulaştırma kapsamında komşu parsellere farklı metrekare birim değeri belirlendiğini, aynı kamulaştırma kapsamındaki taşınmazlara ilişkin istinaf kaldırma kararlarında belirtildiği gibi 2017 yılı tahmini verilerinin esas alınması ve üretim giderlerine değişen masraflar, idarecilik giderleri ve beklenmeyen giderler eklenmesinin hatalı olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın sınırında Erenler Deresi mevcut olup kuru tarım ürünü olan buğdayın münavebeye alınmasının hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulunca uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazın niteliği ve konumuna uygun düştüğü, değerlendirmeye alınan münavebe ürünlerinin yörenin münavebe sistemine uygun ve resmi verilerle uyumlu olduğu, davalı kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği anlaşılmışsa da bu konuda istinafa gelinmediğinden düzeltme nedeni yapılmamış olup davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca müvekkili lehine vekâlet ücreti verilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazın güncel bedelinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de bu husus davalı vekili tarafından açıkça istinaf sebebi yapılmadığından bozmaya da konu edilmemiştir.
4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken yeterli gerekçe gösterilmeden kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak kabulü ile az bedel tespiti hatalıdır.
6. Taşınmazın değeri belirlenirken, bilirkişi raporunda değişen masraflar, idarecilik giderleri ve beklenmeyen giderler, masraflara dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.