"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/294 Esas, 2024/82 Karar
DAVA TARİHİ : 16.06.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 140 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değeri belirlenirken en başta arsa olarak hesaplanması gerektiğini, değerin tarım arazisi sayılarak izana ve hesaba sığmaz şekilde azaltıldığını, söz konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenebilmesi için arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, taşınmazın üzerinde ve etrafında meskun yapılar bulunduğunu, taşınmaz üzerinde yer alan yapılar ile etrafındaki yapıların alt yapı hizmetlerinden yararlandığını, jeolojik olarak düz olan taşınmazın imar için uygun olmanın ötesinde elverişli olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin belirlenerek bu değer üzerinden karar verilmesi gerektiğini, maliklerin mallarına ederinin altında biçilen değere razı edilmesinin 2942 sayılı Kanun ile bağdaşmadığını, ayrıca arsa üzerinde bulunan ağaçların, eklenti binaların, tel örgü, sondaj kuyusu vs eklentilerinde de değerlerinin ayrı ayrı hesaplanarak işbu arsa bedeline eklenmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2019/364 Esas, 2020/288 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2022 tarihli ve 2021/1869 Esas, 2022/3063 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ile birlikte aynı kamulaştırma kapsamında objektif değer artışı oranının 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaz için % 180 oranında, 141 ada 13 parsel ve 136 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar için % 200 oranında belirlendiği ve Dairemizin 2022/14748 Esas, 2023/3951 Karar, 2022/9594 Esas, 2023/58 Karar ve 2022/9612 Esas, 2023/48 Karar sayılı kararları ile onandığı dikkate alındığında taşınmazın tespit edilen değerine daha yüksek oranda objektif değer artırıcı unsur uygulanması gerekirken %50 oranında kabulü ile eksik bedel tespiti ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi depo edilen kısmına Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararında ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararında '' Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır '' şeklinde belirtildiğinden dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereği dava tarihinden dört ay sonrasından ilk karar tarihine kadar, fark bedele ikinci karar tarihinde kadar faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma kararını karşılar nitelikte olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, bölgede arsaların metrekare birim bedelinin 2000 – 2500 TL olduğunu, uygulanan objektif değer artışıyla taşınmazın gerçek değerinin çok altında bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri, aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan ve Dairemiz denetiminden geçen taşınmazlar dikkate alındığında uygulanan objektif değer artış oranında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.