"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1205 Esas, 2023/1736 Karar
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVA TARİHİ: 24.01.2020
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/29 Esas, 2022/86 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl dava ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılardan ... ve ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun eastan reddine, kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... ve ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Birleştirilen davada davacılar yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu...Mahalle 2181 ada 307 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın imar planında ... Eğitim Alanı olarak ayrıldığını bu şekilde maliklerince kullanım hakkının kısıtlandığını ileri sürerek, belirlenecek kamulaştırmasız el atma tazminatının faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle...Mahallesi 2181 ada, 307 parsel sayılı taşınmazın 47,58 m²sine yol ve kaldırım yapılmak suretiyle el atıldığından kamulaştırmasız el atma tazminatının ve ecrimisilin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının 6100 sayılı Kanun'un 107 nci madde anlamında belirsiz alacak davası ya da kısmi dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, imar planları hazırlanırken konut alanları, okul, hastane, cami gibi kamu alanlarının düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra düzenlendiğini ve İlçe Belediye Başkanlığının teklifi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığınca tasdik edildiğini, bu husus dikkate alındığında müvekkili idareye husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığını, okul alanları belirlenirken bölgenin ihtiyacının göz önüne alındığını, ayrıca taşınmaza el atma varsa el atma tarihinin davacı tarafından bildirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Birleştirilen davanın davalısı ... vekili cevap dilekçesinde özetle öncelikle uzlaşma şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle bu yönden davanın reddinin gerektiğini, müvekkili belediye yetkisinde olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu 1/5000 ... planına uygun olması şartı ile yapıldığının açık ve net olduğunu, davacının söz konusu planlara karşı itiraz hakkı bulunmaktayken, bu yola gitmeyerek maddi çıkarlarını gözeterek huzurdaki davayı açtığını, söz konusu parsele ilişkin idari işlemlerin tamamlanmadığını ve 18 inci madde uygulamasının yapılmadığını, bölgede bulunan taşınmazların %40'ına kadar olan kısımlarının bedel ödenmeden belediye tarafından alınabildiğini, böyle durumlar için taşınmazların maliklerine belediye tarafından bedel ödenmediği gibi, malikler tarafından kamulaştırmasız el atma davası açılamayacağının da açık ve net olduğunu, ayrıca davacının taşınmaza fiilen el koyma tarihini de bizzat ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ve birleştirilen davada davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzlaşmanın dava şartı olduğunu, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, bedelden düzenleme ortaklık payının düşülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, ecrimisile hükmedilemeyeceğini, emsalin hatalı olduğunu, el atma tarihinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, proje bütünlüğü gereği fiilen el atılmayan ve imar planında okul alanında kalan bölümün bedeline hükmedilmesinin de yerinde olduğu taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından bedeline hükmedilen okul alanının Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken ... adına tesciline karar verilmesi, doğru olmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve birleştirilen davada davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Bakanllığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.