"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/782 Esas, 2023/1342 Karar
DAVA TARİHİ : 24.04.2018
KARAR : Esastan ret / Dilekçe ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/205 Esas, 2022/26 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ecrimisil talebi yönünde miktar itibarıyla kesin olduğundan dilekçesinin reddine tazminat talebi yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten soma dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... 4443 ve 4444 parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyelerin 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca gerçekleştirdiği işlem ve eylemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu parseller ...Göleti içerisinde yer almakta olup göletin sulama amaçlı kullanımı devam ettiğinden kamulaştırma sorumluluğunun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, davacı tarafın ecrimisil taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu, bedel belirlenirken hatalı hesaplamalar yapıldığını, itirazlarının İlk Derecesi Mahkemesince değerlendirilmediğini, emsal alınan parselin dava konusu parselle aynı özellikleri taşımadığını, hükmedilen faiz ve faiz başlangıcını kabul etmediklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların kadastral parsel olduğu, emlak vergilerine esas rayicinin arazi rayici olduğu, somut emsal olarak alınan ... 154 ada 1 parselin imar parseli olduğu, bu nedenle düzenleme ortaklık payı oranı düşülmesinin doğru olduğu, somut emsalin vergi rayiç bedelinin 150,00TL olduğu, yapılan mukayesede dava konusu taşınmazın somut emsalin %75'i kadar değerli olduğu kanaatiyle dava tarihi olan 2018 yılı için m² birim fiyatının 4443 parsel açısından 242,00 TL, üzerinde irtifak şerhi bulunan 4444 parsel açısından ise 218,00TL olarak belirlendiği, belirlenen birim fiyatının; dairemizce TKGM parsel sorgu sisteminden yapılan gözleme, taşınmazların bulunduğu bölgenin gelişim kapasitesine ve bölgedeki benzer taşınmazlar ile ilgili Daire denetiminden geçen dosyalardaki verilere göre (örneğin; dava konusu taşınmazlara yakın olup dairemizin 2019/1606 esas sayılı dosyasında incelenen ... 2499 parselin birim fiyatının 307 TL/m², dairemizin 2020/584 esas sayılı dosyasında incelenen ... 2428 parselin birim fiyatının 332 TL/m², dairemizin 2020/585 esas sayılı dosyasında incelenen ... 2460 parselin birim fiyatının 365 TL/m², dairemizin 2020/926 esas sayılı dosyasında incelenen Çayırköyü Mahallesi 2559 parsel sayılı taşınmazın birim fiyatının 380 TL/m² olarak geçtiği, yine aynı yer 4154 ve 4155 parsel sayılı taşınmazların ise m² birim fiyatının 388,00 TL/m² olarak belirlendiği, bu doğrultuda verilen kararın Yargıtay 5.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2021/5646 Esas, 2022/2080 Karar sayılı ilamıyla onandığı) istinaf başvurusunda bulunanın davalı idare oluşu dikkate alındığında yüksek bir birim fiyat olmadığı kanaatine varılarak başvurunun kamulaştırmasız el atma yönünden esastan reddine, ecrimisil yönünden kararın miktar yönünden kesin olması nedeniyle istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ( 2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak m² birim bedelinin belirlenmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimden geçen dosyalar da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazlar arsa niteliğinde olduğundan bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan incelemede, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlendiği, eldeki davada dava konusu taşınmazlara 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, bu el atmaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması gerekir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düze3ltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Kamu düzeni gereği yapılan tetkikte Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; harca ilişkin (3) numaralı bendinin hükümden çıkarılması, yerine '' Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 26.572,89 TL harçtan peşin alınan 6.644,00 TL'nin mahsubu ile 19.928,89TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, '' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.