Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6570 E. 2025/2507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin ve uygulanan faizin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın değerinin güncellenmesinde farklı zemin metrekare birim bedellerinin elde edilmesi, düzenleme ortaklık payı oranlarının tespitinde eksiklik bulunması, yakın konumdaki bir taşınmaza daha düşük bedel biçilmiş olması ve kamulaştırma bedelinin faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3176 Esas, 2024/1880 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/60 Esas, 2023/432 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., ........... Mahallesi 462 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar payının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değerli bir konumda bulunduğunu, taşınmazın 2018 yılında rekreasyon alanına dönüştürüldüğünü, öncesinde ticari sahada bulunduğunu beyan etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir komisyonunun belirlediği bedelin piyasa değerinin neredeyse beşte biri oranında olduğunu, dava konusu kadar merkezi olmayan, taşınmazın sahip olduğu imkanların yarısın bile sahip olmayan arsaların piyasadaki metrekare fiyatlarının 10.000,00 TL daha fazla olduğunu, taşınmazın merkezi konumda bulunduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal alınan taşınmazın farklı tarihlerdeki satışlarının bulunmasına rağmen en eski ve en fazla satışının emsal alındığını, aynı bölgede bulunan taşınmaza biçilen değerin güncellenmesi durumunda 16.280,00 TL bedelin çıktığını, bu değerden 2 kat fazla metrekare birim bedelinin belirlenmesinin anlaşılamadığını, internet sitesi ilanlarından daha fazla metrekare birim bedeli belirlendiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiğini, bedelin vadeli hesaba yatırılmış olduğunu, bu nedenle mükerrer faiz durumunun söz konusu olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde bulunan arsa niteliğindeki dava konusu Konya ili, ..., .............. Mahallesi 462 ada 24 parsel taşınmaza, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsalin satış değeri alınarak, emsalin ve dava konusu taşınmazın birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ve davacı adına tesciline dair verilen kararda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş ise de yapılan incelemede emsal alınan taşınmazın farklı tarihlerdeki satışlarının dava tarihine güncellenmesinde farklı zemin metrekare birim bedellerinin elde edilmesi, bölgede kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ilgili Belediye Başkanlığından sorulup bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden emsal karşılaştırması sonucu bulunan metrekare birim bedelinden yazılı oranda düzenleme ortaklık payı düşülmesi, taşınmaza yakın konumda bulunan 10. Mahalle 875 ada 178 parsel sayılı taşınmaza Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/164 Esas, 2022/50 Karar sayılı dosyasında sonuç itibarıyla, 10.06.2021 değerlendirme tarihi itibarıyla 6.055,00 TL/m² birim bedelinin belirlenmiş olduğu ve belirtilen kararın Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu belirtilen nedenlerle inandırıcı bulunmamıştır.

5. Bu durumda; güçlü delil niteliğindeki Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/164 Esas, 2022/50 Karar sayılı dosyası da dosya arasına alınarak, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

6. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.