Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6632 E. 2025/2475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan tarım arazisi için belirlenen bedelin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, istinaf mahkemesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı davrandığı ve bedelin doğru hesaplanmadığı itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca arazinin net geliri üzerinden yaptığı değerlendirmenin ve hesaplamanın usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/167 Esas, 2024/324 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/849 Esas, 2021/380 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bir kısım davalılar vekili Av.... 29.07.2021 tarihli dilekçesi ve yine davalı ... vekili Av ... 03.08.2021 tarihli dilekçesiyle; davanın kabulüne karar verildiği adlarına vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek tavzih talebinde bulunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince 04.08.2021 tarihli ek karar ile tarafların tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Asıl ve ek kararın davacı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., 616 Parsel( yeni 182 ada 8 parsel ) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu dava tarihi 2019 yılı olsa da 2020 yılı tarımsal üretim verileri kullanılarak dava konusu taşınmazın değerini talep ettiklerini, dava konusu taşınmazın 1. sınıf sulu tarım arazisi olduğunu, belirlenen kapitalitasyon faiz oranının Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu idarece belirlenen objektif değer artışı oranının düşük olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkilce her türlü sanayi ve bostan ürünü yetiştirilebildiğini belirterek dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın 10.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, eşinin 12.08.2021 günü kovid 19 hastalığına yakalandığını, 30 günlük ve 4 yaşındaki çocuğunun da testinin pozitif çıktığını, bu nedenle 14 günlük karantinaya alındığından istinaf süresini kaçırdığını, bu nedenle mazeretinin mazur görülerek istinaf isteminin süresinde kabul edilmesini, asıl verilen karara itirazı olmamakla birlikte ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, tek vekâlet ücreti verilmesi gerekirken iki ayrı vekâlet ücreti takdirinin kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının bozulmasını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1. sınıf sulu tarım arazisi olduğu anlaşılan dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, şekerpancarı, karpuz verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilip ortalamadan uzaklaşma gerekçeleri de belirtilerek metrekare birim fiyatının 22,2392 TL olarak hesaplanmasında, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasında bir isabetsizlik görülmediğini; ancak derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken dava 4 ay içerisinde sonuçlandırılamadığı için kanun gereği hükmedilen ve depo edilmeyen yasal faizi de kapsar şekilde peşin ödeme kararı verilmesi, dava konusu parsel 616( yeni 182 ada 8 parsel ) sayılı taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olduğu anlaşıldığından, yeni duruma göre dava konusu taşınmazın çalışma sonrası oluşan koordinatları itibariyle kamulaştırma projesi kapsamında kalıp kalmadığının ve kapsamda kalmış ise ne kadarlık kısmının proje kapsamında kaldığının belirlenmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınarak hesaplama yapıldığını, ek karar yönünden ise kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına tek maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken farklı vekillerle temsil edildikleri gerekçesiyle birden fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davacı Hazine vekili istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dairesince taleple bağlılık ilkesi görmezden gelindiğini, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtları oluşmuş ve müvekkillere ait taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olsa da davacı idarece bu hususun istinaf konusu edilmediğini, bu değişiklikle beraber oluşacak ödeme farkının iadesine ilişkin bir talepte bulunulmamamasına rağmen, davacı idarenin bu yönde bir talebinin bulunmadığı açıkça ortada olmasına rağmen istinaf mahkemesinin taleple bağlılık ilkesinden uzaklaşarak fazla ödenen bedelin iadesine karar vermiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, iadesine hükmedilen tutara hangi tarihten itibaren faiz işletileceği belirtilmemiş, sadece hangi tarihe kadar faiz işletileceği belirtilmesinin hatalı olduğunu, yeni alan üzerinden keşif yapılmadığını, objektif değer artış oranı uygulanmadığını, taşınmazın dönüm fiyatına hükmedilen miktarın oldukça düşük olduğunu, davacı idare vekilinin 2020 yılının son günlerinde dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, kapitalizasyon faizinin %3 oranında hesaplanması gerektiğini, dava konusu taşınmazda ekonomik değeri yüksek olan tarımsal sebze ve meyveler de yetiştirilebiliyor olmasına rağmen, ekonomik değeri düşük olan tarımsal ürünlerin değerlendirmeye alınmasının hatalı olduğunu, masrafın brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceği hususunun gözönünde tutulmadığını, dosyadaki her bir davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden her bir davalı lehine ayrı ayrı ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... vd.vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.