Logo

5. Hukuk Dairesi2024/678 E. 2024/5923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin dava konusu taşınmaza hafriyat dökmesi nedeniyle açılan müdahalenin meni, eski hale getirme ve ecrimisil istemlerinin hangi yargı yolunda çözümlenmesi gerektiği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin eyleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu sebeple uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargı yolu yokluğu nedeniyle usulden ret kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1217 Esas, 2023/2428 Karar

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVA TARİHİ: 03.08.2015

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/174 Esas, 2023/142 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin men'i, eski hale getirme bedeli ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu... köyü 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede beton kanal yapımı nedeniyle araziye taş, toprak ve hafriyatın dökülmesi nedeniyle yapılan müdahalenin menine, eski hale getirilmesine, mümkün olmadığı taktirde bedeline ve ecrimisil bedeline el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir haksız el atma bulunmadığını, Kalebaşı köyü ihtiyar heyeti tarafından sulama kanalı alanlarında arazileri bulunan şahısların yapılan çalışmalara itirazda bulunmayacaklarına ilişkin olarak vatandaşlardan imzalar aldıklarını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/93 Esas sayılı dava dosyası ecrimisil alacağına ilişkin olmasına rağmen kamulaştırmasız el atma davasının hukuki el atma olarak değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu, Mahkeme tarafından 2022/444 Esas sayılı dosyadaki ecrimisil alacağına ilişkin davaya devam kararı verdiği hâlde, 2021/93 Esas sayılı dava yönünden görevsizlik kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/528 Esas sayılı dava dosyasındaki el atmanın hukuki el atmanın olmadığını, davalı idare tarafından fiili el atmanın söz konusu olduğunu, 06.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un Ek 1 inci maddesine eklenen cümlede; .... Kamulaştırmasız/ Hukuki el atma davalarında adli yargı mercileri görevli kılınmış " şeklindeki kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere Bölge Adliye Mahkemesinin kararının işbu kanun hükmüne açıkça aykırı olup kamulaştırmasız el atmalarda da fiili el atmada görevli mahkemenin adli yargı mercilerinin olduğunu, bu dosya yönünden verilen kararın da usul ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki davada, davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede beton kanal yapımı çalışması yapıldığı ve bu çalışma nedeniyle dava konusu taşınmaza kanal yapılmaksızın taş, toprak ve hafriyat dökülmesi nedeniyle, davaya konu davalı idare uygulamasının idari işlem niteliğinde olduğu, alacak isteminin idari işlem ve eylemden kaynaklandığı, davalı ... kamu tüzel kişisi olup, kural olarak işlem ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, idari işlem niteliğindeki satış işlemlerine ilişkin adli yargıda yargılama yapılıp karar verilemeyeceği, şayet varsa idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eyleminin sonucu meydana gelen zarardan ötürü 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun ikinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği anlaşılmakla, davacının davasının yargı yolu caiz olmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi delaletiyle 115 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki müdahalenin meni, eski hale getirme ve ecrimisil bedeli değerinin tespit edilmesi ve idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile 115 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.