Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6844 E. 2025/686 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan araziye ilişkin irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ve fazla ödenen miktarın iadesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile fark bedele faiz işletilmesi gerektiği, davacı idarece fazla depo edilen bedelin ise davalı tarafından çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesi, çekilmemiş ise birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/522 Esas, 2024/99 Karar

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 15.01.2020

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... 1625 parsel (yenileme ile 3297 ada 97 parsel) sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunu, oldukça iyi bir konumda bulunduğunu, kamulaştırma sonucunda taşınmazda meydana gelecek değer kaybının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, taşınmazın değeri belirlenirken yalnızca taşınmazın özelliklerinin kıstas alınmamasını, emsal karşılaştırma yöntemiyle de hesaplama yapılması gerektiğini, kamulaştırılan 121 m²lik alanın arazinin tam ortasında bulunduğunu, bu nedenle kamulaştırma alanı dışında kalan alanın kullanımının da olumsuz etkilendiğini, kamulaştırma sonucunda müvekkiline ait arazinin %23'üne tekabül eden 857 m²lik kısmından yüksek gerilim hattının geçeceğini, çevreye vereceği etkiler dikkate alındığında bu kısmın kullanılmaz hale geleceğini, kalan %67'lik alanın ise kullanımının olumsuz etkileneceğini, kamulaştırma bedeli tayin edilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.07.2022 tarihli ve 2021/448 Esas, 2022/337 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.11.2022 tarihli ve 2022/2077 Esas, 2022/1862 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranları ve belirlenen kamulaştırma bedeli adil ve hakkaniyete uygun olduğu gibi, değerlendirmeye alınan münavebe ürünlerinin de resmi verilerle uyumlu bulunduğu, değer kaybı oranı ve arta kalan alandaki değer düşüklüğü oranının doğru değerlendirildiği, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2021 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, irtifak hakkı karşılığının tespiti için yapılan hesaplamada, dava konusu taşınmazın yüzölçümünden, bedeline hükmedilen 121 m²lik pilon yeri alanının düşürülmemesi suretiyle fazla bedel hesaplanması, dava konusu taşınmazın niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alındığında irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin %8’ini geçemeyeceği gözetilmeden, daha yüksek oranda değer düşüklüğü tespit eden rapora göre irtifak hakkı bedelinin fazla belirlenmesi, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının büyüklüğü dikkate alındığında, kalan bölümde değer azalışı olmayacağı gözetilmeksizin %5 oranında değer azalışı olduğunu kabul eden bilirkişi raporu esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda, tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile bakiye 10.393,34 TL'nin karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, bu miktarın hak sahibine ödenmesine ilişkin ikinci karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması ve vadeli hesapta biriken nemalarının da hak sahibine ödenmesine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmişken, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin mağduriyete neden olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin aşırı derecede düşük olduğunu, kamulaştırma bedeli hesaplanırken pilon, kamulaştırılan yerin bedeli, daimi irtifak bedeli ve arta kalan alandaki değer kaybı bedelinin dikkate alınması gerektiğini, yalnızca gelir yöntemine başvurulduğunu, taşınmazın değerinin emsal karşılaştırma yöntemine göre belirlenmesi gerektiğini, pilon yerinin taşınmazın tam ortasında bulunduğunu, kamulaştırma sonucunda taşınmazda meydana gelecek değer azalışının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, irtifak değer düşüklüğü oranının düşük uygulandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki İstanbul ili, ..., ... 3297 ada 97 parsel (yenileme öncesi 1625 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelinin mahsubu ile fark bedele faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.

5. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının; hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "92.017,27 TL'ye" ibaresinin hükümden çıkartılması, yerine "92.017,27 TL'den acele kamulaştırma dosyasında depo edilen 39.143,56 TL bedelin mahsubu ile 52.873,71 TL bedele" ibaresinin yazılması, (3) numaralı bendinde yer alan "davalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" ibaresinin hükümden çıkartılması, yerine "davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.