"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1256 Esas, 2024/1305 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare, davalı ... ve davalılar ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ..., 224 parsel sayılı taşınmazın 12.497,82 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2022 tarihli ve 2021/63 Esas, 2022/237 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalılar ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli ve 2022/2215 Esas, 2023/516 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli ... planı kapsamında olmadığı, 1/25000 ölçekli çevre düzenleme planına göre tarım alanı ve 2. derece yeraltı sıcak su kaynağı koruma alanı içerisinde kaldığı, belediyenin hizmetlerinden faydalanmadığının anlaşıldığı, bu durumda arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken; taşınmazı arsa niteliğinde kabul edip emsal karşılaştırması yapmak suretiyle değer biçen geçersiz rapora göre hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı ... ve davalılar ... vd. vekilleri vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, taşınmazın arsa niteliğinde kabul edilemeyeceğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, istinaf yargılaması yönünden davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olmasının doğru olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte uygulanan objektif değer artış oranının çok düşük olduğunu, % 500 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesince resen inceleme yapılmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın arta kalan kısmı için değer azalışı hesaplanmamasının hatalı olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda en az % 55 oranında değer azalışı meydana geldiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde elbirliği halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, istinafa başvuran davalıların itirazının diğer davalılar yönünden de geçerli olması gerektiğini, kamu düzenine yönelik inceleme yapıldığından bozma ilamının davalıların tümü yönünden geçerli olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatlar esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ilk kararı ile taşınmazın birim metrekare bedeli 32,19 TL kabul edilip kamulaştırmadan arta kalan kısım için % 50 değer azalışı verilerek yapılan hesaplama neticesinde toplam kamulaştırma bedelinin 430.688,42 TL olarak tespit edildiği, işbu kararın davalılar ..., ... ve ... tarafından istinaf edildiği, kararı istinaf etmeyen diğer davalılar yönünden davacı idare aleyhine hüküm verilemeyeceği dikkate alındığında, davalılar ..., ... ve ... dışındaki diğer davalılara payları oranında ödenecek toplam kamulaştırma bedelinin gelinen aşamada 375.314,20 TL olacağı; kararı istinaf ve temyize getiren davalılar ..., ... ve ... yönünden ise taşınmazın birim metrekare bedeli 112,64 TL, kamulaştırmadan arta kalan kısmın geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alınarak %100 değer kaybedeceği kabul edilip hesaplama yapıldığında, ödenecek olan kamulaştırma bedelinin davalı ... için 78.092,85 TL, davalı ... için 78.092,85 TL ve davalı ... için 44.624,49 TL olacağı, bu durumda bozma sonrası hüküm altına alınması gereken toplam kamulaştırma bedelinin 576.124,39 TL olması gerekirken, istinaf mahkemesince toplam kamulaştırma bedelinin maddi hata sonucu 585.553,63 TL olarak hesaplanması ve işbu bedel üzerinden hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “585.553,63 TL” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “ 576.124,39 TL” ibaresinin, (3) numaralı bendinin; üçüncü fıkrasında yer alan "154.864,81 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "145.435,97 TL", " 88.682,54 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "61.373,39 TL" ibaresinin, beşinci fıkrasında yer alan "26.840,16 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "36.269,40 TL" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılar ... vd. ile Necmi Türeden peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.