Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6904 E. 2025/1846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı arasındaki el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarece dava konusu taşınmazlara el atıldığının kabulüyle el atmanın önlenmesine, alınan rapor uyarınca ecrimisilin tahsiline ve birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/557 Esas, 2023/643 Karar

DAVA TARİHİ : 28.01.2008

KARAR : Kabul/Açılmamış sayılmasına

davada davalı ... vekili

Taraflar arasındaki müdahelenin men'i, kal ve ecrimisilin tahsiline ilişkin asıl dava ile satışın iptali ile tapu iptal tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin faiziyle ödenmesi istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile el atmanın önlenmesine, yapıların kal'ine, ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleştirilen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl dava davalı vekili ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu Diyarbakır ili, ... 53 pafta 8 ada 267 parsel sayılı taşınmazı 07.06.2007 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden devir alarak maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde davalı ...' a ait trafo binaları ve eklentilerinin bulunduğunu, bu nedenle davalının dava konusu taşınmaza müdahalesinin meni ve kaline, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere ecrimisil bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacı ... Genel Müdürlüğü vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin maliki olduğu eski 8 ada 14 parsel yeni 8 ada 267 parsel sayılı taşınmazın 630 m²sinin 2705 sayılı Kanun uyarınca TEK’e devrinin hükme bağlandığını, 558 m² si için 279.000 TL, 72 m²si için 36.000 TL ödendiğini, ancak belediyenin borçlarından dolayı taşınmaz üzerinde haciz şerhi bulunduğundan TEK'e devredilemediğini, ancak sonrasında taşınmazın 07.06.2007 tarihinde ...’e satıldığını belirterek bu satışın iptali ile dava konusu 8 ada 267 parsel sayılı taşınmazın 630 m² sinin tapusunun iptali ile DEDAŞ adına tesciline, Mahkeme aksi kanaatte ise 630 m² lik kısmın satış bedeli olan 250.000 TL'nin davalı Belediyeden alınarak satışın yapıldığı tarih olan 07.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ... Belediye Başkanlığının maliki bulunduğu Kaynartepe Mahallesinde bulunan eski 8 ada 14 parsel, yeni 8 ada 267 parselde kayıtlı taşınmazın 558 m²+ 72 m²= 630 m² sinin Türkiye Elektrik Kurumuna devrinin hükme bağlandığını, devredilen yerlerin bedellerinin belediyeye ödendiğini, belediyeye ait taşınmazlar üzerinde üçüncü şahısların haciz şerhi olduğundan devir kurulu kararın tapuya şerhinin mümkün olmadığını, davacının men-i müdahale kal ve ecrimisil talebinde bulunmasının hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı kanun gereği iktisap ettiğini ve 1982 yılından bu yana fiilen kullandığını, davacı ile davalı ... Büyükşehir Belediyesinin hukuka aykırı bir şekilde yaptığı satışın iptali ile dava konusu taşınmazın müvekkil kurum adına tapuda tescil ve bedel davasının Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/123 Esas dosyasında açıldığını, birleştirmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.10.2012 tarihli ve 2008/83 Esas, 2012/468 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 30.10.2012 tarihli ve 2008/83 Esas, 2012/468 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı ... Genel Müdürlüğü ve davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; birleştirilen davada davacı idare vekilince dava takip edilmediğinden 07.06.2008 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı idare vekilince davanın yenilendiği, bundan sonra davacı idare tarafından 01.11.2011 ve 27.03.2012 tarihlerinde de takip edilmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılmayacağından, 27.03.2012 tarihi itibarıyla birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 14.12.2010 tarihli bilirkişi n ek raporunda dava konusu taşınmazın 558 m²lik bölümünün 2705 sayılı Kanun gereği devredilen yer olduğu, 1291 m² lik kısmın fazladan kullanılan bölüm olduğu, 462 m²lik kısmın terkedildiği, ancak halen 829 m²lik bölümün kullanılmaya devam edildiği, bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazın ... Genel Müdürlüğüne devredilen 630 m²lik bölümü ile varsa fazla kullanılan bölümleri ayrı ayrı işaretlettirildikten sonra, 630 m² dışında kalan kısmın herhangi bir şekilde ... Genel Müdürlüğüne devrinin yapılıp yapılmadığı da araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, devir kurulunca ... Genel Müdürlüğüne devri yapılan 630 m²lik bölümün krokide açıkça işaretlettirilmesinden sonra, bu bölümün neresi olduğu belirtilmek suretiyle tapusunun iptali ile ... Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.11.2017 tarihli ve 2013/1754 Esas, 2017/652 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 22.11.2017 tarihli ve 2013/1754 Esas, 2017/652 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... ve birleştirilen dosya davacısı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken, ifraz edildiği, dava konusu trafo yerlerinin bulunduğu 8 ada 269 parsel sayılı taşınmazın 24.09.2013 tarihinde . Tic. Ltd. Şti’ne satıldığı, davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, mahkemece davacı sıfatıyla yeni malik davaya dahil edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği hâlde, devir kurulunca devri yapılan 630 m²lik kısmın ... Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesi, ecrimisil talebi yönünden; öncelikle dava konusu taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerektiği, bunun için de taşınmazın değerlendirme tarihinde belediye imar planı içinde olup, olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılarak; arsa vasfında ise taşınmazların bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek, arazi vasfında ise; dava tarihinden geriye doğru taşınmazlara yıllık ekilebilecek ürünler belirlendikten sonra tespit edilecek dekara net gelirine göre ve dava tarihinden geriye doğru, dava konusu taşınmazı devreden davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı tarihe kadar hesap yapan rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden; taleple bağlı kalınarak karar verilmişse de hangi bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alındığı gerekçeli kararda açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüte yol açılması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14.04.2021 tarihli ve 2010/379 Esas, 2021/300 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.04.2021 tarihli ve 2010/379 Esas, 2021/300 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı, davalı ... ve birleştirilen dosya davacısı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Başkanlığı’nın 31.10.1984 tarih ve 4 numaralı kararı ile " Yerleri ekli listede belirtilen 7 adet İndirici Merkezlerinin kesin devrinin yapılmasına" ilişkin kararı gereğince, dava konusu taşınmazın 630 m²lik kısmının TEK’e devrine karar verilmiş, ancak; bu kısmın tapusunun iptali ile ... Genel Müdürlüğü tescil edilmeden taşınmazın tamamı dava dışı önceki malik ...’e satılmış olduğu, dava konusu taşınmazın 630 m²lik kısmının 2705 sayılı Kanun uyarınca devrine karar verilmişse de ... Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından, tapunun halen davacı adına kayıtlı olduğu da gözetilerek, davalı idare tarafından el atılan 943.76 m²lik kısmın tamamına el atmanın önlenmesi ve kalline karar verilmesi gerektiği, ecrimisil bedelinin ise dava tarihi olan 28.01.2008 ila dava konusu taşınmazın satın alındığı 07.06.2007 tarihleri arasında geçen dönem için hesaplanması gerekirken dava tarihinin 25.12.2013 olarak kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu fazlaya hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve birleştirilen dava davacı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kamulaştırma yapmaya yetkisi olmadığı gibi davanın ... Genel Müdürlüğüne ihbar edildiği ve .'ye husumet yöneltilemeyeceği, sadece işletme hakkının lisans süresince 'ye bırakıldığı, bedele ilişkin talebi kabul etmedikleri, zira davacının taşınmaz malın dava tarihindeki bedelini istemeye hakkının olmadığı, davacı taraf için hükmedilen vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı olduğunu iddia ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Birleştirilen dava davacı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; iş bu davada ... Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği, çünkü sorumluluğun ye bırakıldığı, ecrimisil hesabının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı arasındaki el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazlara davalı idarece el atıldığının kabulü ile el atmanın önlenmesine, alınan rapor uyarınca ecrimisilin tahsili ile birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... ve birleştirilen dava davacı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Birleştirilen davada davacı ...'tan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı ...'tan alınmasına,

13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.