"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/145 Esas, 2023/1863 Karar
DAVA TARİHİ: 02.03.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/154 Esas, 2021/56 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, ..., ...Mahallesi 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı taraf dilekçesinde taşınmazın tarla olarak tavsif etmiş ise de taşınmazın genel konumu itibarıyla arsa niteliğinde olduğunu, hemen yanından ana yol geçtiğini, şehir planlaması itibarıyla çevresinin arsa olmasının yanı sıra toprak yapısı itibarıyla dava konusu yer, sulu ve birinci sınıf tarım arazisi niteliğinde olduğunu, her türlü tarım yapmaya elverişli olduğunu, verimi itibarıyla taban arazi özellik ve durumunda olduğunu, bu yerde, pamuk, fasulye, buğday, nohut, mısır, ayçiçeği, domates, biber, salatalık, sarımsak, soğan, çilek ve barbunya gibi çeşitli sebze ekimi ile diğer sulu tarım yapılabildiğini, taşınmazın bu üstün vasıflarına göre değerlendirilmesinin gerekli olduğunu, idare tarafından müvekkilinin arazisine el atıldıktan sonra tekrar yeni kamulaştırma işlemlerinin geliştirdiğini, dava dilekçesinde belirttiği değerlerin iki misli ödemelerde bulunduğunu, yöredeki taşınmazların gerçek değerinin bulunmasını ve müvekkile ait yerin onlara karşı değerini yükselten unsurların, paranın genel alım gücü nazara alınarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini, masraf ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza piyasa değerinin üzerinde bedel takdir edildiğini, bilirkişi raporunda esas alınan emsalin kanunun aradığı şartlara uygun olmadığı, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arsa olarak değerlendirilip buna göre hesaplanması gerekir iken, bilirkişi heyeti tarafından isale hattı vasfı ile satılan ve dava konusu taşınmaza emsal olmayacak nitelikteki emsalin dikkate alındığını, dava konusu taşınmaz ile aynı özelliklere sahip Kılavuzlu Mahallesindeki taşınmazların metrekare fiyatları 800-900 TL iken, dava konusu taşınmaza çok düşük bedel takdir edilmesinin bilimsellikten ve hakkaniyetten uzak olduğu gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Kahramanmaraş ili, ..., ...Mahallesi 155 ada 39 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve
tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.