Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7009 E. 2025/797 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini isteminin kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararın tazmini gerektiği, Hazine'nin husumet ehliyetinin bulunduğu ve tazminat miktarının taşınmazın gerçek değerine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/930 Esas, 2024/1214 Karar

DAVA TARİHİ : 25.05.2023

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/304 Esas, 2024/43 Karar

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaşı olduğu Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, Kahyalı Mahallesi 1634 ada 242 parsel, 1634 ada 206 parsel ve 1657 ada 49 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlâl ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde tazminat davasının açılması gerektiğini, davacının iki yıllık süre içerisinde açılıp açılmadığının tespiti ile süresinde açılmayan davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu taşınmazlar, dava dilekçesinde Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman vasfında olduğu için tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istendiğini, kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapıldığını, davada müvekkil idarenin kasti veya ihmali, tedbirsizliği ile haksız bir surette davacıya zarara uğratma niyetinin olmadığını, dava konusu taşınmazlar için Orman Genel Müdürlüğünce açılan ve kesinleşen mahkeme kararına göre orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini, davayı açan Orman Genel Müdürlüğü ve Hazine adına karar veren mahkeme olduğunu, davacının zararının Hazine ile bir ilgisi olmadığını belirterek haksız ve yersiz olarak açılan davanın, öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden ve husumetten reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazların gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin husumet ehliyeti olmadığını, orman vasfında olduğu için taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını, zararla tazminat miktarı arasında illiyet bağı bulunmadığını, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini ve böyle bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının da hissedarı olduğu taşınmaza ait tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu, bunun gibi hasım olarak Hazinenin gösterilmesinde ve asıl alacağa tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz uygulanmasında isabetsizlik olmadığı, taşınmazın niteliği dikkate alındığında arazi olarak değerlendirilmesinin ve gelir metodu uygulanmak suretiyle aynı taşınmaz başında Mahkemece mahallinde yapılan keşif akabinde tanzim edilen ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hükmedilen tazminat miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, Kahyalı Mahallesi 1634 ada 242, 1634 ada 206 ve 1657 ada 49 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/517 Esas, 2022/208 Karar ve Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/9 Esas, 2021/372 Karar sayılı kararları ile orman tahdit sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararların temyiz incelemesinden geçmeksizin 09.09.2022 ve 15.03.2022 tarihlerinde kesinleştiği, eldeki davanın 25.05.2023 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3.Dava konusu taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.