"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 55. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1035 Esas, 2024/768 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/224 Esas, 2021/1130 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın feragat ve pasif husumet nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararın birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/348 Esas sayılı dosyasında, müteahhit ...'den İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy Mahallesi 6733 ada 7 parselde kayıtlı çatı arası piyesli daireyi satın aldığını, davalı ... ...'ın aynı yerde bitişik daire maliki olduğunu, davalının dairesinin müvekkilinin çatı arası piyesli dairesinin bir kısmını kendi içine almak suretiyle küçülttüğünü ve bu durumun müvekkilinin dairesini kullanmasına fiilen engel teşkil ettiğini, davalı taraflarca dava konusu dairenin çatısının davalı ... ...'ın dairesine katıldığını, böylece kötü niyetli olarak müvekkilinin dairesine el atıldığını, müvekkili davalıya ve müteahhite defalarca bu durumun ortadan kaldırılması için sözlü ihtarlarda bulunmasına rağmen davalı taraflarca bu konu ile ilgili bir girişimde bulunulmadığını, bu nedenle davalının dairesinin müvekkilinin dairesine tecavüzlü kısmının masrafları davalılara ait olmak üzere yıkılmak suretiyle el atmanın önlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır,
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın davalı ... ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden ise feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Birleştirilen davada davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda projeye aykırılık varsa bunun davalılar tarafından değil, müteahhit tarafından yapıldığının ihtilafsız olduğunu, davacının dairesini 2011 yılında, davalıların ise 2014 yılında aldığından, davacı dairesinde otururken dairesinin bir kısmının davalılar tarafından zapt edilmesinin mümkün olmadığını, davacının davasını müteahhitle 3 yıl boyunca yan yana otururken değil de müteahhitin ilgili daireyi davalılara sattıktan sonra açmış olmasının davanın planlı ve kötü niyetli olarak açıldığı izlenimini verdiğini, bunun daha iyi bir şekilde aydınlatılabilmesi amacıyla davacı ile müteahhitin dinlenmesi ve yüzleştirilmesi talebinde bulunduklarını, bu talebe ilişkin bir karar verilmediğini, davacının dairesini müteahhitten gezip görerek satın aldığını duruşmada ikrar ettiğini, satış bedelini de müteahhite dairesinin o haldeki büyüklüğüne göre ödediğini, davalıların da satış bedelini dairelerinin mevcut büyüklüğüne göre ödediklerini, dava dilekçesinin ekindeki tapu senedine rağmen davanın yanlış kişiye açılması, sonrasında ise feragat edilmesinin de düşündürücü olduğunu, davacının asıl davayı davalıların annesine ve müteahhite karşı açtığını, hata yapıldığı varsayımında dahi, "Tarafta iradi değişiklik" başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi uyarınca gerçek müteahhitin davaya kolaylıkla eklenmesi mümkünken böyle bir talepte bulunmak yerine davadan feragat edilmesinin izahı olmadığını, davalıların talebi sonrası davanın ihbar edildiği müteahhitin dosyaya hiçbir beyan sunmadığını, gerekçeli kararda eski hale getirmeye ilişkin masrafların hangi tarafça karşılanacağı konusunda tereddüt bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, gerekçeli kararda eski hale getirme için davalılara süre verildiğini; ancak masrafları hangi tarafın karşılayacağının şüpheye yer vermeyecek şekilde belirtilmediğini, öncelikle masraflar konusundaki tereddütün ortadan kaldırılması gerektiğini, eski hale getirme masraflarının davacıya yüklenmesi gerektiğini, hakim taleple bağlı olduğundan ve birleştirilen dava dilekçesinde masrafların davalılarca karşılanmasına ilişkin bir talep olmadığından kararın bu yönden de hatalı olduğunu, Mahkemece birleştirilen davanın kabulü ile el atmanın önlenmesine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birleştirilen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Birleştirilen davada davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece yapılmasına hükmedilen işlemlerin yerine getirilmesi için masrafların birleştirilen dava davalılarından alınmasına dair hüküm kurulmaması infazda tereddüt uyandırdığından hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Birleştirilen davada davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı hüküm fıkrasının (3 ) üncü bendine ilave olarak "masrafların davalılardan alınarak davacı tarafça bu işlemlerin yapılmasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Birleştirilen dava davalılarından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.